AKP iktidarının yandaşı, rüşvet havuzunun paralarıyla kurulan yayın organlarından Karar gazetesinde, Türkiye’nin Eurovision’a katılmasının hikmetleri konulu bir yazı kaleme alan, Muhammed Bahadır Dinçarslan dahice bir fikir ortaya attı.
Türkiye’nin, Eurovision’a katılmasının ehemmiyetini kendince uzun uzadıya anlatan Dinçarslan, AKP iktidarını Eurovision’a katılmaya ikna etmek için yazısının en son kısmında şu ifadelere yer verdi:
“En güncel sorunumuz, F…’nün yurtdışı yapılanması ve uluslararası propaganda ağı. En etkili mecralarda Fethullah Gülen’in söyleşileri yayımlanır, uluslararası think-tankler bu küresel şebekeyi mazlum Müslümanlar olarak konumlandıran içerikler üretirken bizim karşı-propagandamız devlet adamlarının demeçlerinden ve kınamalardan öteye gitmiyor. Okuyucudan bir an hayal etmesini istiyorum: Müziği Eurovision kitlesinin alışkanlıklarına uygun, yakalayıcı bir nakarat, epik bir konsept dizaynı ve etkileyici sözlerle bestelenmiş bir “15 Temmuz” şarkısı 2017’de birinci olsaydı, F.. ile mücadelede önüne geleni F…’cü ilan eden trollerin katkısından çok daha büyük bir katkı yapmaz mıydı?”
AVRUPA ÜLKELERİNİN İSTİHBARAT SERVİSLERİ: GÜLEN YAPMADI
Ancak, Dinçarslan’ın bu dahiyane fikri Avrupa ülkelerinin egemenliğindeki Eurovision’da başarılı mı olurdu geri mi teperdi
Çünkü, istisnasız bütün Avrupa ve batı ülkeleri, AKP Genel Başkanı Recep Erdoğan’ın baskılarından, işkence ve zulmünden kaçan binlerce Hizmet Hareket‘i mensubuna kapılarını açtı yaşama hakkı tanıdı.
Eurovision’da, Erdoğan rejiminin parasına muhtaç; Somali, Sudan, Gambia, Nijer gibi sefalet içindeki ülkeler oy kullanmıyor. Okuyan ve elit neyin ne olduğunu darbenin gerçekte kimin yaptığı bilen bir kitle oy kullanıyor.
Peki, demokratik Avrupa’nın sakinlerine göre, 15 Temmuz hain darbe girişiminin arkasında kim var? Şimdilik arkasındaki olduğunu açıklamıyorlar. Ancak, Gülen’in olmadığını açıkça söylüyorlar. Çok yakında ellerindeki ses kayıtlarını, Erdoğan iktidarına karşı şantaj unsuru olarak kullanacakları da bir gerçek.
Çünkü dünyanın en kaliteli ve en görünmez istihbarat servislerinden, Alman İstihbarat Servisi (BND) Şefi Bruno Kahl, açık bir şekilde; darbe girişiminin arkasında Fethullah Gülen’in bulunduğuna dair kanıt olmadığını söyledi.
Kahl, 15 Temmuz darbe girişiminin, Türkiye’de kamu çalışanlarını ihraç edip muhalifleri hapsettiği ‘temizlik dalgası’ için ‘bir bahane’ olarak kullanıldığını ifade ederek “Darbe başarılı olsaydı da şu anda gördüklerimizi görecektik — belki aynı derinlikte ve radikallikte değil” dedi.
Avrupa Birliği (AB) istihbarat merkezi Intcen tarafından darbe girişimiyle ilgili geçtiğimiz yıl Ağustos ayı sonunda bir rapor hazırlandı ve raporda Erdoğan’ın ordu içerisinde kendisine muhalif kişileri tasfiye etmeyi 15 Temmuz öncesinde planladığının belirtildiği, Gülen’in darbe ile ilgisi olmadığı anlatıldı.
Siz, bir de Eurovision’da şarkı yarışmasıyla deneyin anlatmayı, “Gülen’in darbe yaptığını”. Tavsiyemiz, meclisin uyuyan vekili çalgıcı Uğur Işılak, Tatarlardan aşırdığı “Dombra” türküsüyle aday olsun…
