Ukrayna Savaşı Sayılarla
Ukrayna Savaşı Sayılarla
Ukrayna'daki savaşın birinci yılında Rusya'nın kayıpları.
Biyografi

İngiliz filozof Thomas Hobbes, 91 yaşında yaşamını yitirdi

Bilndiği üzer Hobbes, Ekim 1679'da ,mesane rahatsızlığı ve ardından felç geçirmişti.

İngiliz filozof ve siyaset teorisyeni olarak tanınan önemli bir düşünür, Thomas Hobbes, 4 Aralık 1679’da 91 yaşında Cavendish ailesine ait Hardwick Hall’da öldü.

UkraynaHaber’in edindiği bilgilere göre ailesi, son bilinçli anlarında sözlerinin: “Karanlıkta büyük bir sıçrama” olduğunu söyledi.

Cesedi, Derbyshire’daki Ault Hucknall’daki St John the Baptist Kilisesi’ne defnedildi.

Bilndiği üzer Hobbes, Ekim 1679’da ,mesane rahatsızlığı ve ardından felç geçirmişti.

THOMAS HOBBES KİMDİR?

Thomas Hobbes (1588-1679), İngiliz filozof ve siyaset teorisyeni olarak tanınan önemli bir düşünürdür. Hobbes, Batı felsefesi ve siyaset düşüncesinde modernleşmenin öncüleri arasında yer alır.

Hobbes, İngiltere’nin Westport şehrinde doğdu ve Oxford Üniversitesi’nde eğitim aldı. Daha sonra, çeşitli İngiliz soyluları için öğretmenlik yaptı ve Fransa, İtalya ve Almanya’yı gezdi. Seyahatleri sırasında, Avrupa’da yaşanan siyasi ve sosyal çalkantıları gözlemledi ve bu gözlemlerinden etkilenerek felsefi ve siyasi düşüncelerini şekillendirdi.

1651 yılında yayınladığı “Leviathan” adlı eseri, Hobbes’un en önemli yapıtlarından biridir ve modern siyaset teorisi için temel bir kaynak olarak kabul edilir. “Leviathan”, devletin ve siyasi otoritenin doğası, insanların doğal durumu ve toplumsal sözleşmeler konularını ele alır.

Hobbes, insanların doğal durumunun, herkesin herkese karşı savaş halinde olduğu bir durum olduğunu savunur. Bu nedenle, insanların toplumsal bir düzen kurabilmeleri için, bir güç merkezine ihtiyaçları olduğunu düşünür. Bu güç merkezi, Hobbes’un “Leviathan” adını verdiği devlettir. Devlet, insanların doğal haklarını korur ve onların güvenliğini sağlar.

Hobbes’un felsefi ve siyasi görüşleri, o dönemde tartışmalara neden oldu ve eleştiriler aldı. Ancak, bugün hala modern siyaset teorisi ve felsefesi için önemli bir kaynak olarak kabul edilir. Hobbes’un düşünceleri, siyaset, hukuk ve felsefe gibi birçok alanda etkisini sürdürmektedir.

Filozof Hobbes on beş yaşındayken Oxford’a gitmiş ve orada skolastik mantık ve Aristoteles felsefesi öğrenmiştir. Yirmi iki yaşındayken Lord Hardwick’in eğiticisi olmuş ve 1610 yılında onunla büyük bir gezi yapmıştır. Çok etkilendiği Galilei ve Kepler üzerine çalışmaya başlaması da bu tarihlere rastlamaktadır.

İtalya’da, Galilei’yi şahsen ziyaret etmiş, sonra Britanya’ya dönmüştür. Parlemanto 1640’da toplanıp da bazı önemli politikacılar Londra Kulesi’ne hapsedildiğinde Hobbes dehşete kapılıp Fransa’ya kaçmış ve on bir yıl boyunca dönmemiştir.

Hobbes 1646-1648 arası geleceğin Kral II. Charles’ına matematik öğretmiştir. Bununla birlikte Leviathan’ı yayımlanınca ( 1651) kitabın etkisi ani ve büyük olmuştur.

II. Charles’ın 1660’ta tahta geçerek monarşiyi yeniden kurması Hobbes’a bir kez daha öne çıkma olanağı sağlamıştı. Piskoposlar ve adalet bakanı saraya alınmasına tepki gösterdilerse de Hobbes’un kıvrak zekasından ve nüktelerinden hoşlanan kral ona yılda 100 sterlin maaş bağlamış ve portresini saraydaki galeriye astırmıştır. Avam Kamarası’nın 1666’da dine saygısızlığa ve ateizme karşı hazırladığı yasa tasarısı ise Hobbes’u güç duruma düşürmüştür. Yasa tasarının gönderildiği komiteye Leviathan’ı da incelemeye alma talimatının verilmesi üzerine yaşı seksene yaklaşan Hobbes tehlikeli gördüğü yazılarını yakmıştır. Leviathan adlı yapıtın akılcı ve din dışı ruhu çoğu insanın canını sıkmış ve hem başka tercihi olmayan Hobbes gizlice Londra’ya kaçmış ve korunma için İngiliz Hükümeti’ne başvurmuştur. Orada Cromwell’e boyun eğmiş ve her türlü siyasal çalışmadan kaçınmıştır.

Francis Bacon’ın ampirizminden etkilenen Hobbes’a göre dünya mekanik hareket yasaları tarafından yönetilen cisimlerin bütünüdür. İnsan ve hayvan bu bütünün bir parçasıdır. Onların fiziksel ve ruhsal yaşamları da tümüyle mekanik hareket yasalarına bağlıdır. Bu bakımdan dünyada ruh, melek, tanrı diye bir şey yoktur. Bunlar imgelemin ürünüdür.

Hobbes’a göre evrende töz ( cevher ) olarak yalnızca madde vardır. Felsefenin konusunu bu madde ve maddenin biçim almış bir durumu olan cisimler oluşturur. Cisimler de ancak gözlem ve deney yoluyla incelenir. Maddenin dışında kalanlar (tanrı, ruh gibi) ise, ilahiyata ait inanç konularıdır.

Hobbes yaşadığı süre içinde biri entelektüel, diğeri siyası olan iki devrime tanıklık etmiştir. Bu devrimlerden siyasi olanı, yani mutlak monorşinin parlamenter demokrasinin temsili kurumlarıyla sınırlanması söz konusu olduğundan, Hobbes tam karşı devrimcidir. Entelektüel devrim, yani Ortaçağ’ın tanrı merkezli ve Aristotelesçi dünya görüşünün bırakılarak, yeni doğa bilimleriyle, mekanik açıklamanın ve deneysel yöntemin benimsenmesi söz konusu olduğunda, o tam bir devrimcidir.

Hobbes kendi durumunu tarif etmekten keyif almaktadır aslında : ‘’ Bu dünyada en büyük mutluluk, diğer bütün şartların eşit olması koşuluyla, karamsarların mutluluğudur.’’ Bu durumdaki insanlar, ölümden korktukları ve güvenlik istedikleri için bir hükümdara mutlak iktidar vermeye razı olurlar. Belki de kendi tarzı ile Hobbes, bu kadar bencil ve mekanik olduğu için insan doğasını eleştirmekteydi.

Ukrayna Haber

Ukrayna'nın, ilk Türkçe haber sitesi.

İlgili Makaleler

Bir Cevap Yazın

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu
Ukrayna Savaşı Sayılarla
Kapalı

Reklam Engelleyici Algılandı

BU HABERLER YAZILIRKEN NE MİLYARDER SERMAYE SAHİPLERİNDEN, NE DE ÇIKAR ÇEVRELERİNDEN DESTEK ALMIYORUZ… LÜTFEN REKLAM ENGELLEYİCİYİ DEVRE DIŞI BIRAKARAK SİTEMİZDEKİ GERÇEK HABERCİLİĞE DESTEK OLUNUZ... BU REKLAMLARA TIKLAYARAK GAZETECİLERİN BAĞIMSIZ OLMASINA YARDIMCI OLUNUZ... BAŞKA GELİRİMİZ YOK. DESTEĞİNİZ İÇİN, TEŞEKKÜR EDERİZ. PAYPAL: [email protected]