Ukrayna Savaşı Sayılarla
Ukrayna Savaşı Sayılarla
Ukrayna'daki savaşın birinci yılında Rusya'nın kayıpları.
Haberler

Yerdekiler ağlarken uzaya çıksan ne olur?

Çevremde yeşilin bütün tonlarını barındıran ağaçlar.

Tabiatın bütün güzel nimetleri içinde ormanda yürüyorum.

Yolumu pırıl pırıl akan bir ırmak kesti.

Bir müddet durup, berrak suyun dibindeki taşlardaki güneş ışıklarının dansını seyrettim…

Su o kadar temizdi ki kana kana içmek istedim.

Masmavi gökyüzü altında suyun karşı kıyısına geçmek için paçalarımı sıvadım.

Ayakkabılarımı çıkarttım. Ayaklarıma hayran hayran baktım ve suya girdim.

Suyun soğukluğunu ayaklarımda hissediyordum.

Bir anda ayaklarımda hissettiğim bir acı yaz günündeki ormanda yürüyüşümü bitiriverdi.

Gözlerimi yeniden açtığımda ise kendimi karanlıklar içerisinde yatak odamda buldum.

Ayağım yastığın üzerinde ve alçı içerisindeydi…

Evdekiler derin bir uykuda iken ben de sessizlik içinde halime bakıyordum. Uyanıktım, tablo netti, yataktaydım ve ayağım da kırıktı…

İçimdeki ses yüksek perdeden; “Aç tavuk kendini darı ambarında görür, Yunus!” dedi.

Çevreme baktım karanlığı yırtarcasına çıkan bu sesi benden başka duyan olmamıştı…

Ayağım kırıldığından beri rüyalarımda yürüyorum. Kah dağa çıkıyorum kah sahilde kumlar üzerinde koşuyorum…

Küçükken bisikletimin tekeri patladığında bisikletimin kıymetini anlamıştım ama ucuza hallediyorduk o işleri.

Ayağım kırılınca da ayağın kıymetini anladık lakin geri dönüşü ve telafisi çok zordu. Tıpkı kırılan bir vazonun eskisi gibi olmayacağı gibi kırılan bir ayak kemiği de artık eskisi gibi olmayacaktı.

Öfke ile kalkıp zarar ile oturmuştum… Akılsız başımın cezasını ayağım çekiyordu… Ben de bu hatamın cezasını ömür boyu çekmekten korkuyordum.

İstanbul’da ayağımı kırmıştım. Ayağım geçici alçıya alındı. Parçalı kırık olduğu için biraz sıkıntı vardı… ilk müdahalenin ardından hemen Ukrayna’ya dönmek istedim…

Atatürk Havalimanı’na adım atar atmaz bir refakatçi ve tekerlekli sandalye verildi… Yolcu sıralarında beklemedim… Yetkililer bütün işlerimi halletti… Ailemle birlikte güvenlik kontrol noktaları da dâhil olmak üzere hiçbir yerde sıra beklemedik… İlk olarak da uçağa da biz alındık…

Uçak tamamen dolu olmasına rağmen yan koltuklarım boş bırakılmıştı… Uçakta görevliler; “Uçakta bir engeli olduğunu Harkiv havalimanına bildirdik inişte seninle ilgilenecekler” dedi.

Harkiv Havalimanı’na indik yeni yapılmış daha iki aylık…  Ne ilgi ne de tekerlekli sandalye ile karşılayan var. Üstelik benim koltuk değnekli olmam sanki bir suçmuş gibi insanlar öyle aşağılayarak bakıyor ki insanın bir anda geri gidesi geliyor…

Tekerlekli sandalye verilmemesi olmadığı için değil ihmallerinden kaynaklanıyordu.

Zemin kaygan olduğu için bir yerde ayağımı vurdum canım acıdı…

Havalimanı büyük olduğu için bazen dinlenmek için yere uzanmak zorunda kaldım…

Yine yadırgandım kalk git dediler…

Koltuk değneklerine alışık olmadığım için kollarım artık bedenimi taşımıyordu zorlanıyordum…

Hayatımda ilk kez koltuk değneği ile yürümek durumundaydım ve sabahtan beri tek ayak üzerindeydim…

Sınıfta yaramazlık yaptığımda öğretmenim tahtada beni tek ayak üzerinde bekletirdi…

Dünyadaki hatalarımdan dolayı, Allah da beni tek ayak üzerinde bekletiyordu…

Suçumu bildiğimden acım da hafifliyordu…

Havalimanında giriş işlemlerimiz bitti tam çıkarken tekerlekli sandalye geldi ve getirdik diye yazdılar… Klasik işleyiş, bir tik at ve yapıldı de içi boş muamele…

Oradan çıktık Harkiv tren garına gittik… Burada da engelli vatandaşlara yardımcı olmak isteyenler ne tuhaf ki sadece yabancılardı… Harkiv tren garı yapılırken engelliler hiç düşünülmemişti… Bin bir güçlükle trenin yanına kadar geldim vagon görevlisi buz gibi havada benden biletimi göstermemi istiyor… Bilet eşimde, annem ve çocuklarım da trende diyorum… İnanmıyor… Treni hareket etme üzere… Aileme treni kaçırmamaları bir an önce vagona yerleşmeleri için siz önden gidin ben gelirim demiştim. Ailem de benden önce gittiği için trene binmişti… Görevli hala sen kaçak yolcusun almayacağım diyor… Trenin hareket zamanı geldi. Bir kavga gürültü koparttım, hareket eden trene bin bir güçlükle kendimi zor attım… Görevliler hakaretlerime daha fazla dayanamadı ve kayboldu…

Benim engelli koşum da başladı… İlk vagondan son vagona kadar hareket halindeki bir trende tek ayakla ile sek sek oynayarak yürümek zorunda kaldım…

İnsanların engellilere bakışının ne kadar kötü olduğunu görmenin verdiği acı ayağımın acısını geçmişti…

Maalesef en ufak bir yardım göremedik…

Sabah olmuş yeni bir gün başlamıştı…

Dünyanın dört bir yanına tren kalkan, bir Avrupa ülkesinin başkenti, uzaya çıkmış bir milletin gözde şehri Kiev’deydik…

Kiev tren garında bizi karşılamaya gelenler, yetkililerden tekerlekli sandalye istemiş… Yetkililer doktor raporu istemiş ve vermemiş… Üstelik bizim yanımızda doktor raporu da var. Çünkü uçağa binerken de lazımdı. Üstelik hadise yeni olduğu için MR ve röntgenler fazlası var…

Bir düşünün engellisiniz, dışarı çıkarken kimlikle birlikte bir de engelli olduğunuza dair doktor raporu almanız gerekiyor…

Bir de mantığı anlayamadım kardeşim. Madem bir adam tekerlekli sandalye istiyor bunun iki sebebi olabilir ya engellidir ya da sağlıklı ve uyanıklık olsun diye yapıyorsa o zaman da akıl hastasıdır…

Her halükarda vermek lazım engelli değilse bir de psikiyatrikte götürmek için… Engelli olmadığı halde kendini engelli hisseden birisi harbiden geri zekalı olmalı…

Kiev tren garında iki ayaklıların beş dakika da yürüdüğü mesafeyi yaklaşık bir saatte zor kat ettim…

Ne engelli asansörü ne de engellilere ait bir alt yapı vardı…

Avuçlarımın için koltuk değneği tutmaktan su topladı. Artık tek ayak bedenimi taşımakta güçlük çekiyordu.

Amcanın birisi boş koltuğa çantasını koymuş yanında da oturuyor amca çantayı alda bir soluklananlım dedim… Bana ne dedi kendin al otur dedi… İki elimde koltuk değneği var çantayı kaldıracağım yer açmak için ve oturacam… Kendi yerini verme nezaketinde zaten bulunmadı.

Çevredeki onlarca insanın umursamaz bakışı içinde (eskiden benim engellilere karşı olduğum gibi) başka bir boş yer bulup oturmak zorunda kaldım… Ne yer veren var ne de iyi bir muamele…

Eden bulurdu, buna da üzülmedim. Kiev tren garındaki insanlık dışı muamele inşallah günahlarıma kefaret sayılır ve sadece bana karşıdır gerçek engellilere değil diye ümit ettim.

Şayet bu ülkede engelliyle davranış Sovyetlerden günümüze hep böyle ise şimdilerde uzayda varlık yarışı yapan Çin de dahil bütün ülkelere soruyorum:

Yeryüzünde insanlara kıymet vermeyen uzaylıya değer mi verir?

Yeryüzünü yaşanacak bir yer haline getirmeyen yeni bulduğu gezeğene hangi değeri götürecek?

Yerdekilerin yüzünü güldürmedikten sonra gökte gezmenin âlemi ne?

İnsanlık için değilse uzaya niye çıktınız kardeşim?

Neyse ben bu düşünce tufanında gidip gelirken, Ukrayna devletinden iyi bir haber geldi.

Ben telefonda millete Kiev tren garında yaşadıklarımı anlattığımı mı duyuldu ne, Ukrayna Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç’ten bir açıklama geldi.

Ülkedeki bütün engelli vatandaşların kayıt altına alınmasını isteyen Yanukoviç engellilere de yardım edilmesini istedi.

Engellilere ait bilgi bankasının oluşturulması akabinde ülke genelinde rehabilitasyon merkezleri oluşturulacakmış… Artık devlet politikasında engellilere de yer verilecekmiş…

Halkımız da geçtiğimiz yıl yaz ayında yapılan referandumla engellilere pozitif ayrımcılık adına evet demişti. Geçici bir süre için de olsa özürlü olmanın ne demek olduğunu gören birisi olarak evet diyenlere bütün engelliler adına teşekkür ediyorum…

İyi ki evet demişiniz… Ya değilse Türkiye’de havalimanında eskiden olan eşitlik ilkesi gereğince engelli olduğum için ayrıcalıklı olamayacaktım…

Hiç sakat ile sağlam bir olur mu?

 

Yunus Erdoğdu

 

 

Ukrayna Haber

Ukrayna'nın, ilk Türkçe haber sitesi.

İlgili Makaleler

Bir Cevap Yazın

Başa dön tuşu
Ukrayna Savaşı Sayılarla
Kapalı

Reklam Engelleyici Algılandı

BU HABERLER YAZILIRKEN NE MİLYARDER SERMAYE SAHİPLERİNDEN, NE DE ÇIKAR ÇEVRELERİNDEN DESTEK ALMIYORUZ… LÜTFEN REKLAM ENGELLEYİCİYİ DEVRE DIŞI BIRAKARAK SİTEMİZDEKİ GERÇEK HABERCİLİĞE DESTEK OLUNUZ... BU REKLAMLARA TIKLAYARAK GAZETECİLERİN BAĞIMSIZ OLMASINA YARDIMCI OLUNUZ... BAŞKA GELİRİMİZ YOK. DESTEĞİNİZ İÇİN, TEŞEKKÜR EDERİZ. PAYPAL: [email protected]