Ukrayna Savaşı Sayılarla
Ukrayna Savaşı Sayılarla
Ukrayna'daki savaşın birinci yılında Rusya'nın kayıpları.
Tarih

Kırım Savaşı hakkında ne biliyorsunuz?

Belki de birçokları için hâlâ bilinmez olan bu döneme dair yeni ve bağımsız bir araştırma yapmanın vakti gelmiştir.

İnsanlar tarih eğitimi aldığımı öğrendiklerinde genellikle geçmişteki çok özel dönemlerle ilgili olaylar ve insanlar hakkında sorular sormaya başlıyor.

İkinci Dünya Savaşı sonrası Hollanda tarihi üzerine uzmanlaştığımdan, çoğu zaman mevzu bahis olayı veya insanı duyduğumu, fakat ayrıntılarını bilmediğimi söyleyerek soru sahiplerini hayal kırıklığına uğratıyorum. Bazıları her tarihçinin eski zamanlarla ilgili bütün olguları bilmediğini görünce şaşırıyor. Büyük çoğunluğu ise tarihçilerin de belli bir konuya odaklanması gerektiğini, yani yürüyen birer tarih ansiklopedisi olmadıklarını anlıyor. Geçen yıl, Rus tarihi üzerine yazdığı çeşitli kitapları övgüyle karşılanan Orlando Figes’ın Kırım Savaşı hakkındaki kitabıyla ilgili son derece olumlu bir eleştiri yazısı okudum. Benim için Kırım Savaşı, hakkında çok az şey bildiğim tarihî olaylardan biriydi. Elbette Florence Nightingale’in bu savaş sırasında hastalara ve yaralılara fedakârca yardımın simgesi haline geldiğini biliyordum. Ve aynı savaşta Britanya, Fransa ve Osmanlı İmparatorluğu’nun Rusya’ya karşı şaşırtıcı bir koalisyon oluşturduğunu da hayal meyal hatırlıyordum.

Uzun lafın kısası, kitabı almaya ve 1853 ile 1856 arasında Karadeniz kıyılarında gerçekleşen ve adı her daim Sivastopol ve Balaklava gibi efsanevi yerlerle anılan olayları okumaya karar verdim. Kitabı bitirmem iki ayımı aldı, zira çok iyi yazılmış olsa da, bilinmeyen ayrıntılarla ve parçalarla doluydu; sizi tarihin ana konuyla alakalı diğer kısımları üzerine bilgilenip düşünmeye davet ediyordu. Yapılması gereken yığınla iş arasında kolay bir okuma mesaisi değildi doğrusu. Yine de bu kitabı edinmenizi ve bu bilinmeyen savaş hakkında daha fazla şey öğrenmenizi tavsiye ederim. Sizi bizzat savaşa, arka planına ve yankılarına dair, birkaç satırda bilgilendirme niyetinde değilim; Figes’ın tezi ve başlıca bulgularının zenginliğini özetlemeye cüret edemem.

Daha ziyade Osmanlı İmparatorluğu’nun savaştaki rolüne odaklanmak istiyorum. Kitabın alt başlığı “Son Haçlı Seferi” ve Figes’ın bu savaşta dini ne kadar önemsediğini açıkça ortaya koyuyor. İlk bölüm 19. asrın ilk yarısında Filistin’deki kutsal yerlerde ve civarında, ardından Osmanlı İmparatorluğu’nun çeşitli bölgelerinde gerçekleşen olaylara ayrıntılı bir bakış atıyor. Başlıca rakipler konumunda, birbirlerinin imtiyazları üzerinden ihtilaf yaşayan Rus Ortodokslar ve Fransız Katolikler var. Buna bir de Rusya’nın Osmanlı sultanının Ortodoks tebaasının haklarını korumaya kafayı takmasını, bugün Romanya dediğimiz bölgenin Ruslar tarafından işgal edilmesini ve Doğu’da çatırdayan Osmanlı İmparatorluğu’nun geniş topraklarını ele geçirme arzusunu eklediğinizde, Türklerin Ekim 1853’te Rusya’ya savaş ilan etmesini anlayabiliyorsunuz. Sultan, Rusların Kutsal Topraklar’daki saldırgan tutumundan dolayı küplere binen Fransızların ve Rusya’nın Asya Minör ve Ortadoğu’daki başlıca aktör olarak Osmanlı İmparatorluğu’nun yerini almayı başarması halinde fazla güçleneceğinden korkan Britanyalıların desteğini alıyor.

Sonuçta, Hıristiyan Britanya ve Fransa’nın Hıristiyan Rusya’ya karşı Müslüman Türkiye’yi desteklediği benzeri görülmemiş bir koalisyon kuruluyor. Nihai noktada savaş, yaklaşık 750 bin askerin hayatını kaybettiği kötü yönetilen bir cenk sahasına dönüşüyor. Rusya yeniliyor, farklı dinleri bir araya getiren koalisyon kazanıyor. Şaşırtıcı olan, Rusların yenilgiyi ahlaki bir zafere dönüştürmesi, böylece Kırım Savaşı’nın ortak hafızada Ortodoks inancını ve Rusya’nın dünyadaki konumunu savunmak için verilen haklı bir savaştaki ulusal bir fedakârlık olarak yer etmesi ve sık sık anılması.

Türkiye’de ise savaş Türk tarih yazıcıları tarafından neredeyse tümüyle görmezden geliniyor, çünkü Türk tarihinin milliyetçi versiyonuna uygun düşmüyor. Figes’ın da söylediği gibi: “Türkler için Kırım Savaşı zaferle sonuçlanmasına rağmen, Osmanlı tarihindeki utanç verici bir safha, imparatorluğun çöküş sürecinde, devletin borç batağına sürüklendiği ve dostlukları sahte çıkan Batılı güçlere bağımlı hale geldiği bir dönüm noktası olarak görülür oldu.”

Belki de birçokları için hâlâ bilinmez olan bu döneme dair yeni ve bağımsız bir araştırma yapmanın vakti gelmiştir.

Joost Lagendijk / Ukraynahaber.com

Meraklılarına UkraynaHaber.Com’dan link önerisi: KIRIM SAVAŞI

Ukrayna Haber

Ukrayna'nın, ilk Türkçe haber sitesi.

İlgili Makaleler

Bir Cevap Yazın

Başa dön tuşu
Ukrayna Savaşı Sayılarla
Kapalı

Reklam Engelleyici Algılandı

BU HABERLER YAZILIRKEN NE MİLYARDER SERMAYE SAHİPLERİNDEN, NE DE ÇIKAR ÇEVRELERİNDEN DESTEK ALMIYORUZ… LÜTFEN REKLAM ENGELLEYİCİYİ DEVRE DIŞI BIRAKARAK SİTEMİZDEKİ GERÇEK HABERCİLİĞE DESTEK OLUNUZ... BU REKLAMLARA TIKLAYARAK GAZETECİLERİN BAĞIMSIZ OLMASINA YARDIMCI OLUNUZ... BAŞKA GELİRİMİZ YOK. DESTEĞİNİZ İÇİN, TEŞEKKÜR EDERİZ. PAYPAL: [email protected]