Ukrayna seferinde Erdoğan’ın uçağına aldığı gazetecilere yaptığı açıklama

Başbakan Erdoğan, Meclis’e sevk edilen Yargıtay ve Danıştay’la ilgili yasal düzenlemenin gerekçeleri konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Bir milyon 800 bin dosyanın yüksek yargıda beklediğini hatırlatan Erdoğan, bir yıl içerisinde 15 bin davanın zamanaşımına uğradığına dikkat çekti ve sordu: Böyle bir yargı olabilir mi?

Başbakan Tayyip Erdoğan, Danıştay ile Yargıtay’ın daire ve üye sayısını artıran düzenlemeye yönelik eleştirilere cevap verdi. Ukrayna gezisine katılan gazetecilere konuşan Erdoğan, bir milyon 800 bin dosyayı bekleten Yargıtay’ın görüşlerine itibar edilemeyeceğini söyledi. “Yılda 15 bin dosya zamanaşımına uğruyorsa, o ülkede yargı iflas etmiştir.” tespitinde bulundu. “Erdoğan’ı bir günde, Erbakan’ı beş günde, Savcı Cihaner’i anında karara bağlayacaksın. Burada da (Hizbullah davası) on sene bekleteceksin. Böyle bir yargı olabilir mi?” diye sordu. Bu yüzden hükümet olarak gerekli adımları attıklarını belirten Başbakan, Yargıtay ve Danıştay’la ilgili düzenlemenin tamamlanarak Meclis’e gönderildiğini söyledi. Yüksek yargıdaki daire sayısını çoğaltmak suretiyle birikmiş dosyaların süratle azalacağını ifade eden Erdoğan, diğer taraftan da istinaf mahkemelerini devreye sokacaklarını kaydetti.

Dört yıldır süren Dink cinayeti davasına da değinen Başbakan, önceki gün dile getirdiği ‘Kumanda merkezinde kim var?’ sorusunun cevabını araştırıp bulma görevinin yargıda olduğunu vurguladı. Bu konuda yargının tüm taleplerini karşıladıklarını dile getiren Erdoğan, hükümetin, üzerine düşen görevleri yerine getirdiğinin altını çizdi.

Bazı Ergenekon sanıklarını milletvekili adayı yapma planı için, “Anamuhalefet partisinde kimin eli kimin cebinde belli değil. Kendi kendilerine zararları oluyor. Bunlarınki alavere dalavere…” yorumunu yapan Erdoğan, siyasi partilerin oy oranlarıyla ilgili yaptırdığı anket sonuçlarına da değindi. Erdoğan, “CHP abartıldığı gibi yüzde 30’a kadar hiç gelmedi. Yüzde 20-25 bandında. MHP, şu anda bıçak sırtı gibi duruyor. AK Parti 45-50 bandında gözüküyor.” bilgisini verdi. Başbakan Erdoğan’ın, Ukrayna gezisinde kendisine eşlik eden gazetecilere yaptığı açıklamalar özetle şöyle:

Danıştay’ın ALES kararı tartışılıyor. Bu konunun kesin çözümü için kafanızda bir formül var mı?

Burada sürecin iki boyutu var. YÖK alınan karara karşı itiraz hakkını kullanacaktır. Bize yönelik bir şey değildir, YÖK takip edecektir. Fakat, bulanıklığı gidermeye dönük bir de bizim atacağımız adımlar olacaktır ama şu anda değil. Önümüzde bazı anayasa değişikliği ile ilgili uygulamaya yönelik yasal düzenlemeler var. Yasalar düzenlemeler süreci rahatlatacaktır diye düşünüyorum.

Muhteşem Yüzyıl ecdada saygısızlık

Muhteşem Yüzyıl dizisine toplumdan tepkiler geliyor. Sizin görüşünüz nedir?

Konuyla ilgili yorumları okudum. Diziyi izlemiş değilim. Bir kısmını izleme fırsatı buldum. Burada ecdadımıza, Osmanlı’ya ciddi bir saygısızlık yapılmaktadır. Sarayı çok farklı bir şekilde gösterme gayretleri vardır. Kabul etmemiz mümkün değil. Bunların hiçbirinin delili, belgesi filan olduğunu da ispat edemezler. Bu bakımdan böyle bir filmi sadece geçmişe hakaret, saygısızlık, geçmişimizi ülkedeki genç kuşaklara olumsuz gösterme gayreti olarak görüyorum. Doğru bulmuyorum, tasvip etmiyorum.

CHP’NİN SİLİVRİ PLANI ALAVERE DALAVERE

Bazı Ergenekon sanıklarının milletvekili adayı gösterileceği konusu gündemde…

Son dönemde Ergenekon örgütüyle alakalı bazı gayretler var. Bu gayretlerin içerisinde artık siyasilerin buluşması, özellikle anamuhalefet partisinin kendine göre bazı çıkış yolları araması manidardır. Genel başkan yardımcısı konumundaki bir insan kalkar da bu tür açıklamalar yaparsa, bu herhalde yargının verdiği kararların ötesinde uygulamaya ters bir adımdır. Nasıl bir çıkış yolu, nasıl bir yarma harekâtı yapacağız? Kendisi öyle söylerken genel başkanı başka türlü söylüyor. Anamuhalefet partisinde kimin eli kimin cebinde belli değil. Böyle bir anamuhalefet olabilir mi? Ok eğri büğrü olursa, hedefine gitmez. Bunların oku hep eğri büğrü. Onun için bunların oku hedefine gitmez. Bu nasıl anayasa hukukçusu? Kendi kendilerine zararları oluyor. Bunlarınki alavere dalavere…

Yeni anayasa için nasıl bir metodoloji izleyeceksiniz.?

Biz çağrımızı yapıyoruz, çalışın diyoruz. Gruplara, sivil topluma bırakıyoruz. Biz, 12 Haziran sonrası devreye gireceğiz.

367 milletvekiliyle de gelsek konsensüs arayacağız mı diyorsunuz?

Çalışmalarımız başladı. Meclis’teki tabloya bakacağız, gruplarla görüşmelerimiz olacak. Eğer konsensüs olursa arzumuz budur, o şekilde olacak. 367 olsa da konsensüs arayacağız, ilk hedefimiz bu.

CHP ANKETLERİ ABARTILI, MHP BIÇAK SIRTI

Yaptırdığınız son anketin sonuçları nasıl?

Son dönemlerde değişik gazetelerde yaptırılan araştırmalar var. Bizim yaptıklarımız da onların ortalamaları gibi. Ama anamuhalefet ile ilgili olanları abartı noktasında gidiyor. Öyle abartıldığı gibi yüzde 30 filan değil. Bugüne kadar hiç gelmedi. Farklı gazetelerin yaptırdıkları da genellikle yüzde 20-25 bandında. MHP de, şu anda bıçak sırtı gibi duruyor. Bu seçimin en önemli belirleyici unsuru, vekil sayısı artan büyük şehirler olacak. O illerdeki performans, bu sayıyı ciddi manada etkileyecektir. Şu anda ön hazırlıklarımızı yapıyoruz. Çok farklı bir versiyonla halkın karşısına çıkalım diyoruz, alışılmış şeylerle değil. 2023 vizyonu mesela. Eğer anamuhalefet o projeyi satın almaya çalışırsa patent hakkını ödemesi lazım. Onlar 4 yıl ötesine geçemiyorlar. Alamasınlar diye çalışmalarımızın patentini alacağız. Çünkü bizi takip ediyorlar, taklit ediyorlar. Ne yaparsak onu yapmaya çalışıyorlar. Sanki karda izimizi sürüyorlar.

AK Parti kaç gözüküyor?

Biz üç ayrı şirketle çalışıyoruz. O anketlere paralel gözüküyor.

O anketlerde AK Parti 45-50 bandında gözüküyor.

Öyle gibi…

BİZİ HİÇBİR TERÖR ÖRGÜTÜNE BULAŞTIRAMAZLAR

Kılıçdaroğlu, AK Parti ile Hizbullah işbirliği iddiasında ısrarlı. Bazı AK Parti milletvekillerinin derneklere gittiklerini iddia ediyor?..

AK Parti’yi hiçbir terör örgütüyle bir arada göremeyeceksiniz. Bizi hiç kimse hiçbir terör örgütüne bulaştıramaz. Dernek başka şey, illegal örgüt başka şeydir. Derneğe gidebilirsiniz. Kapısı açık ve legalse gidebilirsiniz. Bizim illegal yere gitmemiz söz konusu değil…

Son dönemde liberal bir çizgiden milliyetçi bir çizgiye döndüğünüz eleştirisi var…

Demokrasinin içinde milliyetçilik yok mu? Ben ne dedim? Bu zamana kadar içki olayında, belediye başkanlığı dönemini örnek verdim. Başkanlığım döneminde kamu kuruluşlarına alkol koymadım. Kalktık da, bu dönemde içkiyi mi yasakladık? Ertuğrul Özkök bir yazı yazdı. Gençliğin koruması olayında, Anayasa 58. ve 59. madde çok açık. Bunu okudum. Anayasa’nın gereğini yapıyorum. Bir devlet kalkıp halkını uyuşturucu müptelası yapamaz. Kanun alkol ve uyuşturucunun önüne geçme yetkisi veriyor. İsmini veremeyeceğim bir köşe yazarının evindeyiz. İki tane duayen… ‘Şu Hidiv Kasrı’nı ne güzel imar ettiniz. Neden benim şu Hidiv Kasrı’na bakarak iki kadeh almamı engelliyorsunuz?’ dedi. Diğeri ‘Bakın, eğer alkol almak istiyorsanız Unkapanı’na gidersiniz.’ dedi. Bizim belediye başkanlığımız döneminde aileler o yerleri tıklım tıklım dolduruyordu. Dinim emrettiği için bu konulara girmiş değiliz, 58. ve 59. madde açık. Bize hemen damgayı vuruyorlar. Peki din güzel bir şey emrediyorsa, onu yapmak da mı suç? Trafik kazalarının sebepleri, cezaevine girilmesi, suç işleme olaylarında alkolün etkisi ortada.. Aksırıncaya tıksırıncaya kadar demişim. Ben de insanım. Benim de gerilimli dönemlerim, stresli ve sinirli anlarım oluyor. O da benim o andaki gerilimim ya da doğamda olan bir şey olarak alınsın. Belki onun da alıcısı vardır. Her şeyden önce insanız. Benim de hatam olur. Hatasız kul değiliz ya…

Davos’a sizden çekindiği için gidemeyen bakanlar olduğu iddia ediliyor…

Tabii ki çekinmeli, biz bir ekibiz. Ekip halinde hareket ediyoruz. Davos’ta ne işleri var? Bizim işimiz gücümüz var.

Dink olayında ana kumandaya dikkat çekmiştiniz. Kim var ana kumandada ve o nasıl bulunacak?

Bunun kumanda merkezinde kim var? Bunu araştıracak olan biz değiliz, araştıracak olan yargıdır. Biz yargının tüm taleplerini karşıladık hâlâ karşılıyoruz. Geçenlerde Başbakanlık Teftiş Kurulu ile talep geldi. Bekletmedim bile, olurumu verdim. İncelemeden yana bir şeyimiz yok.

Ben de insanım, hatasız kul olmaz

Son dönemde liberal bir çizgiden milliyetçi bir çizgiye döndüğünüz eleştirisi var…

Demokrasinin içinde milliyetçilik yok mu? Kalktık da, bu dönemde içkiyi mi yasakladık? Ertuğrul Özkök bir yazı yazdı. Gençliğin koruması olayında, Anayasa 58. ve 59. madde çok açık. Bunu okudum. Anayasa’nın gereğini yapıyorum. Bir devlet kalkıp halkını uyuşturucu müptelası yapamaz. Kanun alkol ve uyuşturucunun önüne geçme yetkisi veriyor. İsmini veremeyeceğim bir köşe yazarının evindeyiz. İki tane duayen… ‘Şu Hidiv Kasrı’nı ne güzel imar ettiniz. Neden benim şu Hidiv Kasrı’na bakarak iki kadeh almamı engelliyorsunuz?’ dedi. Diğeri ‘Bakın, eğer alkol almak istiyorsanız Unkapanı’na gidersiniz.’ dedi. Bizim belediye başkanlığımız döneminde aileler o yerleri tıklım tıklım dolduruyordu. Dinim emrettiği için bu konulara girmiş değiliz, 58. ve 59. madde açık. Bize hemen damgayı vuruyorlar. Peki din güzel bir şey emrediyorsa, onu yapmak da mı suç? Trafik kazalarının sebepleri, cezaevine girilmesi, suç işleme olaylarında alkolün etkisi ortada.. Aksırıncaya tıksırıncaya kadar demişim. Ben de insanım. Benim de gerilimli dönemlerim, stresli ve sinirli anlarım oluyor. O da benim o andaki gerilimim ya da doğamda olan bir şey olarak alınsın. Belki onun da alıcısı vardır. Her şeyden önce insanız. Benim de hatam olur. Hatasız kul değiliz ya…

İmralı’dakinin tehditleri bizi bağlamaz

Öcalan, ev hapsi konusunda gelişme olmazsa ateşkesi vaktinden önce bitireceklerini söyledi. Kış mevsimi sona erdiğinde terör hareketlerinin tekrar nüksedeceği kaygısını taşıyor musunuz?

Güvenlik görevlilerimizle değerlendirmeler yapıyor, işimize bakıyoruz. Her an terör olacakmış gibi, tüm tedbirleri almış durumdayız. Yarın kış bittiğinde de aynı tedbirleri alacağız. İmralı’dakinin tehditleri bizi bağlamaz. Bir an evvel terör belasından kurtulmanın yollarını arıyoruz. O bölgedeki halkımın sürece dönük tavırlarını gördükçe umudum artıyor. Durum daha çabuk düzelecektir diye düşünüyorum. Dış bağlantı noktasında diplomatik girişimlerimiz devam ediyor. Atılan adımlar var. Bölge rahatlayacaktır.

 

ZAMAN