Darbe girişiminin faili ‘Yurtta Sulh Konseyi’ de yalan oldu!

Türkiye’de 15 Temmuz hain, alçak, kanlı, darbe girişiminin ardından başlatılan soruşturma kapsamında kreş öğretmeninden ülkenin en ücra köşesindeki savcıya kadar binlerce kişi tutuklayan otokrat Erdoğan Rejimi hala darbe girişiminin tertipçisi ‘Yurtta Sulh Konseyi’ni çözemedi.

Stalin’in 1932-1933 yılında Ukrayna’da yaptığı Holodomor yöntemlerine benzer şekilde 150 bin kişiyi işsiz-aşsız bırakan, mallarını gasp eden, banka hesaplarına çöken Erdoğan Rejimi’nin göz altındaki öğretmenlere, ev hanımlarına yaptıkları işkenceler, tacizler ayyuka çıktı.

Ancak iktidar her nedense hain darbenin asıl failleri “şunlar” diye ortaya çıkaramadı.

İktidar, tutturmuş bir “Pennsylvania” türküsü… Bir “paralel devlet” paranoyası.. Durmadan, “ABD ver bize FETÖ” diyor ısrarla. ABD ise “Biz hukuk devletiyiz, guguk devleti değil, delil verin” diyor.

Türkiye de biz diyoruz ya ne delili gel meydanda sor herkes biliyor kimin yaptığını diyor.

ABD hala Türkiye’den 10.000 kilometreden, Ankara’daki darbe talimatını Fethullah Gülen Hocaefendi’nin nasıl verdiğine dair bir telefon veya ses kaydı ne bileyim elle tutulur bir delil istiyor.

Türkiye ise buna mukabil ABD’nin devlet aklıyla dalga geçercesine, 28 Şubat ile ilgili belge gönderiyor…

Sonra da çekinmeden “Gülen mi? Türkiye mi? tercih et” diyor.

Hala, Erdoğan Rejimi darbe girişiminin en önemli ayağı, asıl organizatörleri sözde “Yurtta Sulh Konseyi” hakkında elle tutulur ortaya bir şey koyamadı.

15 Temmuz darbe girişimini gerçekleştiren cunta adı “Yurtta Sulh Konseyi” olarak kendini duyurdu. TRT’de 15 Temmuz akşamı okunan bildirinin altındaki imza da işte bu konseye aitti. Darbe girişiminin başladığı dakikalarda başlayan propagandaya rağmen sis perdesi hala dağılmadı.

Doktordan, Anadolu’nun ücra köşesindeki anaokulu öğretmene kadar herkesi darbeci diye gözaltına alan savcılık, 150 bin kişiyi fişleyen Emniyet ve MİT,  hala darbenin en önemli kısmı ile ilgili sis perdesini dağıtamadı.

Daha önce propaganda basınında “Yurtta Sulh Konseyi” üyeleri diye haberler çıkmışken, şimdi onlar da yalanlarını yalanlandı.

Soruşturmanın başındaki savcılık yetkilileri şimdilerde el altından “Yurtta Sulh Konseyi”nin sadece ismen var olduğuna ilişkin bilgilere ulaşabildi haberlerini yaymaya çalışıyor.

Hürriyet gazetesinde yer alan habere göre 12 Eylül darbesindeki gibi bir konsey yapısının beklenmemesi gerektiğini kaydeden savcılık kaynakları, genelkurmayın internet sitesinde darbe bildirisi yayınlayan ve TRT’de aynı bildiriyi okutan ‘Yurtta Sulh Konseyi’nin de sadece ismen var olduğunu cismen olmadığını söyledi. Konseyin kimlerden oluştuğuna dair bir tespit yapılamamış.

Bu haberler ile birlikte bugüne kadar binlerce askeri tutuklatan, bir çok kişiyi ordudan atan savcılık daha darbe girişimine katılanlarla ilgili en önemli delileri bulamadı kanaati oluşuyor.

Darbe ile ilgili delil olmasa da gözaltında öldürülen öğretmen, bağırsağı deşilen vatandaş, taciz edilen ev hanımları ile ilgili oldukça fazla delil mevcut.

Ankara | ukraynahaber.com