2015 yılının ilk devresi biterken, önündeki rakibi Beşiktaş ise farklı galip gelerek puan farkını açmışken, düşme hattındaki Sivas Spor ile karşılaştı Fenerbahçe. İki tercih vardı önünde Pareira’nın: Caner ile oynayıp daha çok orta yapabilir 4-4-1-1 gibi oynayıp Diego’yu Persie’ye yakın ikinci forvet olarak olarak oynatabilirdi. Ya da oyuncu değişir sistem değişmez prensibi ile Volkan Şen’i Nani’nin pozisyonunda oynatacaktı. İkinciyi yaptı Pareira. Her iki tercih de yanlış kabul edilemezdi.
Fenerbahçe için en çok eleştirilen ve itiraz edilen konu Topal-Souza ikilisinin bozulmaması ve önlerindeki Diego ile merkez hücumunu gerektiği hızlılıkta yapamaması. Örneğin Galatasaray’da Sneijder-Selçuk, Beşiktaş’ta ise Sosa-Oğuzhan ikilisinin geliştirdiği merkez hücumlarını Fenerbahçe süreklilik kazanarak yapamıyor. Tekrar uzun uzun bu noktaya değinmeye gerek yok. İşte merkezin kısıtlı hücum geliştirme kapasitesini aşmanın yolunu kanat bindirmeleri ile buldu Pareira bu maçta. Diego ilk kez aralardan sağ ve sol bindirmelere pas servisi yapıyor ve Fenerbahçe rakibini bunaltıyordu. Bitiricilikteki gedikler gole mani olsa da, Fenerbahçe oyun temposunun düştüğü dakikalarda Diego’nun şutu ve Persie’nin tamamlayıcılığı ile öne geçti. Bu maçın takımın genel görüntüsünden farkı Fenerbahçe savunmasının adeta orta saha yuvarlağı üzerinde kurulması idi. Yani Pareira cesur ve riskli oyun tarzı ile çıktı sahaya, bulduğu golle yetinmeden ikinciyi atmak için de aynı şekilde kanat bindirmeleri ile pozisyonlar buldu. Nitekim Fenerbahçe sezonun ilk yarılardaki en çok gol pozisyonuna girdiği maçını oynadı istatistiği yayınlandı futbol sitelerinde. İlk yarı 12 gol girişimi, 18 orta, fakat 5 orta isabeti. Bu noktada Diego ile Souza-Topal ikilisinin de ceza sahasında sürpriz bulunuşlar ve dokunuşlar yapması gerekliydi. Fenerbahçe kalesinde gördüğü ilk pozisyon ve şut ile golü yese de işte ikinci yarıya bu sürpriz koşuları devreye soktu. Sakatlanan Diego’nun yerine giren Ozan ve değişmeli olarak Mehmet Topal ve Souza gol bölgesine girdi. İyi niyetliydiler ama o oyuncu tiplemeleri skoru koparma noktasında yetmedi. Fenerbahçe hala risk alıyordu ve pes etmedi. Pareira Caner’in savunmadaki pas hataları ile maç kaybettirecek riskini göze aldı. Riski alarak orta kalitesi ve şiddetini artırmak istedi. Nitekim Caner hatalar yapmasına rağmen çok etkili ve şiddetli ön direk ortasını Kjaer’in kafasına dokundurarak golü ve galibiyeti Fenerbahçe’ye kazandırdı. Acaba Hasan-Caner değişikliği yerine Souza-Caner değişikliği ile Caner’i sol ön çizgide kullanabilir miydi diye düşünmeden edemedim. Kâğıt üzerinde cazip gelse de Caner’in oyun disiplini saha içerisinde sizi mahcup edebiliyor gerçi. Diğer taraftan iyi niyetle hücuma çıksa da, Souza’nın en iyi gözüktüğü dakikalar rakibin gol aradığı, Fenerbahçe’nin önceliğinin savunma olduğu anlar.
PERSİE TRANSFERİ TAMAMLANMALI!
Devre arası Fenerbahçe’nin transfer yapıp yapmayacağı soru işareti, ancak ihtiyacı olduğu iki bölge var; Birincisi Diego’nun yerinde daha kompakt ve etkili oynayabilecek bir orta saha, ikincisi ise üçüncü forvet. Transfer olursa kiralık olur, olmazsa takım içindeki terciherle bu sorunlar çözülebilir. Yine de ismi geçen Sow (kiralık) ve Roma Kulübü bonservisini verip almayacaksa Salih Uçan’ı geri getirmek mantıklı duruyor. Hepsinden daha önemlisi Fenerbahçe’nin Persie transferini tamamlaması olacaktır! Yani Persie’yi fiziksel ve menral olarak tam hazır hali ile takıma kazandırmak en önemli hamlelerden birisi olacaktır.
SERHAT KILIÇ | UKRAYNA HABER – [email protected] @serhat5407
