Ukrayna Savaşı Sayılarla
Ukrayna Savaşı Sayılarla
Ukrayna'daki savaşın birinci yılında Rusya'nın kayıpları.
Haberler

Fener’in saha içi “gelir gider” tablosu!

Fenerbahçe, oynadığı maçlarda 80’inci dakikadan sonra attığı gollerle tam 19 puan toplamış. Dün gece de Sivas deplasmanında Sow’un 87. dakikadaki golü ile 3 puanı alarak şampiyonluk ümidini korumuş oldu. Bir açıdan bakıldığında bu maçların büyük birçoğunu daha önce bitirmesi gerekirken çerçeveyi bulamadığı için zora soktu. Deplasmandaki Galatasaray, Gençlerbirliği, Eskişehir ve içerideki Akhisar maçlarında ise son 10 dakikalarda toplam 7 puan kaybetmiş. Bu “gelir-gider” tablosunun arka planında ise yatan bir “ortak nokta” mevcut. Tam olarak söyleyemesek de, büyük bir çoğunluğundaki ortak nokta kadro seçimi ile oyuncu değişiklikleri. İsmail Hoca’ya haksızlık mı ediyoruz diye düşünüyorum ancak, arkaya baktığımızda kazansa bile büyük oranda hep eleştiri alıyor İsmail Hoca. Kendisinin şu demeci ile yola çıkacak olursak:

Bu oyuncular ile uzun zamandır beraber çalışıyorum ve hepsini iyi tanıyorum. Hangi futbolcunun neler yapabileceğini biliyoruz, kendi oyuncularımı da rakip oyuncuları da iyi analiz ediyoruz. Bunlar tuttu, bazen de tutmuyor ve tutmadığı zaman da hamleler yanlış denilebiliyor.”

Bu ifadeye kaynak soru ise tabi ki Emenike tercihi. İsmail Hoca tabii ki de biliyordur oyuncuları ve özelliklerini. Emenike’nin meziyetlerini sadece o değil buraya gelmesi için yönetime baskı oluşturan taraftarı da biliyor. Lakin bir gerçek ortada ki o da çok net ortada duruyor: Emenike kafa olarak da vücut olarak da oyun zekâsı olarak da eski Emenike değil. Yukarıda bahsettiğimiz “gelir-gider”  tablosundan akıllarda kalanların merkezinde Emenike ve Selçuk Şahin var. Örneğin, kaybedilen Galatasaray, Gençler ve Akhisar maçlarında Emenike’nin bitiricilik noktasındaki savurganlığını hatırlıyoruz. Dün oyuna sonradan giren Raul Meireles’in uzaktan çekilecek şuta set oluşturmak adına nasıl sakatlandığına bir bakıyoruz bir de defansif önlem olarak faydadan çok zarar getiren Selçuk Şahin hamlelerinin getirdiği sonuçları hatırlıyoruz; (Sneijder ve Emre Güral’ın golleri öncesi müsaade edişleri.) Yani kısacası İsmail Hoca’nın hamleleri için bazen tutuyor bazen tutmuyor diyemiyoruz. Tamamına yakını tutmuyor diyecek noktadayız.

Tüm bu verilere paralel olarak Sivas karşısına da Webo’suz çıktı İsmail Kartal. Caner ve Gökhan’ın sürekli bindirmeleri ile ceza sahasına gönderilen topları indirecek ve onları çerçeveye gönderecek, üçüncü bölgede sırtı dönük top alıp servis yapacak, hava topu indirecek bir numaralı oyuncu Webo. Ancak tercih kendisinden yana değil Emenike’den yana kullanılınca gerekli baskı oluşturulamadı. Kafasını kaldıran Emenike’ye uzun oynamanın yollarını aradı. Ya da Emenike bu hali ile ileri uçta faydalı olamayınca sağ kanada kaydırıldı ve önüne uzun oynamak istedi herkes. Peki netice? Evet, netice boşa geçen koskoca bir 45 dakika!  Bekir ve Volkan Demirel hataları ile de mağlup gidilen devre arası.

 

DOĞRU’YA DÖNÜŞ

Gereksiz ısrarları ile hem şampiyonluk yolunda bir çok puanı hem de oyuncusu Emenike’yi daha da fazla kaybeden İsmail Kartal hatasından dönüp Webo’yu oyuna alınca sistem işlemeye başladı. Sadece bir pozisyon verdi (Maçın kırılma anıdır) rakibi Sivas Spor’a. Bunun dışında ikinci yarının tamamında baskılı, etkili ve pozisyona girerek oynadı. Sistemin kadro içindeki en doğru oyuncusu olan Webo sadece gol atmadı, çarkları ve ayrıca Sow’u da işletmeyi başardı. Gökhan ve Caner’in çabaları ve harcadıkları efor meyve verdi, değindiğimiz gibi Sow da daha etkili oldu ve galibiyeti getiren golü attı. Diego daha rahat bir oyun atmosferine girmiş oldu. Kısacası evet sadece bir tercih takımın tüm havasını değiştirebiliyor.

 

SERGEN YALÇIN’IN BENZER YANLIŞ ISRARLARI

İsmail Kartal’ın geç de olsa doğruya dönmesi sonuç verdi, bunda diğer bir etken de üç büyüklere oynadığı her maçta aynı hataları yapan Sergen Yalçın’ın da katkısı yadsınamaz. 2-2 girilen son dakikalara Batuhan yerine orta saha Adem’i çıkararak bütün orta sahayı rakibine teslim etti Sergen Yalçın. Sanırım an itibari ile ligdeki rahat konumları sayesinde bu maçlar için değil ama önümüzdeki yıl ve gelecek zamanlar için bir şablon ve ofansif oyun mantalitesi oturtmayı amaçlıyor. Eğer böyle düşünüyorsa diyecek pek bir şey yok, fakat bu maceraları ile hiçbir büyük maçı kazanamadığı da ortada.

 

DEĞİŞİM’E SARI IŞIK VE “KLİŞELEŞMİŞ” NOKSANLIKLAR

Volkan Demirel ve Emre Belözoğlu; Yeri geldi hırslarının kurbanı olup takımlarına zarar da verdiler. Yeri geldi teknik direktörlerin gönderilmesinde günah keçisi ilan edildiler.(Gerçekliği doğrulanmadığı için suçlamayı uygun görmüyorum.) Milli maçlar dâhil halen her stadyumda toplu halde kendilerine, ailelerine en ağır şekilde küfrediliyor. Sözüm ona ne çıkarılan yasalar, ne milyonlara bedel olan Pasolig sistemi ne de kamuoyu vicdanı buna reaksiyon veremiyor! Hani basketbol maçlarında oluyor ya hakemler salondaki seyirciyi dışarı gönderip öyle maç oynatıyor küfürler devam edince! Neden futbolda yapılmasın?

Neyse gelelim asıl konuya; Volkan Demirel’in klişe haline gelen konsantrasyon eksiklikleri son iki haftaya damga vurdu. Volkan için bu ilk değil, dedik ya klişe haline geldi. Diğer tarafta ise; “Ne onla oluyor ne onsuz” diyebileceğimiz Emre. Klişe haline gelmiş sakatlığı… Daha oyunun ilk yarısında yedek kulübesine adale sakatlığını işaret ediyor. Sakatlığı dolayısı ile kopuk kopuk ve yarı kapasitesi ile oynamak zorunda kalıyor. Bu klişeleşmiş noksanlıkları çözmeli Fenerbahçe Futbol Şube’si. Bu iki oyuncunun gönderilmesi gerektiğini savunmuyorum, fakat şans verildiğinde görevini başarıyla yapan Mert’e önümüzdeki sezon ‘1 Numara’ devredilmeli, Emre ise yedek kaliteli güç olarak kenarda beklemeli, tabii ki bunun için onun yerini fazlası ile dolduracak genç bir oyuncu transfer edilmeli. Emre ve Volkan da değil sadece, Fenerbahçe önümüzdeki yıl iskeletin tamamını bozmadan 8-10 adet,  yaş ortalamalarının toplamı maksimum 25 olan, kaliteli ve dinamik oyuncular transfer etmelidir. Sarı ışık artık çok belirgindir, yeşile geçilmez ise kırmızı ışıkta takılmanın bedeli önümüzdeki yıl daha da ağır olacaktır.

TRİBÜNCÜLERİN ANNELER GÜNÜ RİYAKÂRLIĞI

Tüm annelerin, anneler gününü kutlarken bir noktaya değinmeden geçmemeliyiz. Spor müsabakalarında, stadyumlarda ve salonlarda anneleri küfrün merkezine koyan tribüncülerin Anneler Günü’ndeki mesajlarından riya akıyor!

SERHAT KILIÇ | UKRAYNA HABER[email protected] @serhat5407

Ukrayna Haber

Ukrayna'nın, ilk Türkçe haber sitesi.

İlgili Makaleler

Bir Cevap Yazın

Başa dön tuşu
Ukrayna Savaşı Sayılarla
Kapalı

Reklam Engelleyici Algılandı

BU HABERLER YAZILIRKEN NE MİLYARDER SERMAYE SAHİPLERİNDEN, NE DE ÇIKAR ÇEVRELERİNDEN DESTEK ALMIYORUZ… LÜTFEN REKLAM ENGELLEYİCİYİ DEVRE DIŞI BIRAKARAK SİTEMİZDEKİ GERÇEK HABERCİLİĞE DESTEK OLUNUZ... BU REKLAMLARA TIKLAYARAK GAZETECİLERİN BAĞIMSIZ OLMASINA YARDIMCI OLUNUZ... BAŞKA GELİRİMİZ YOK. DESTEĞİNİZ İÇİN, TEŞEKKÜR EDERİZ. PAYPAL: [email protected]