Ukrayna Savaşı Sayılarla
Ukrayna Savaşı Sayılarla
Ukrayna'daki savaşın birinci yılında Rusya'nın kayıpları.
Haberler

Basın özgürlüğü neden önemli biliyor musunuz?

Ülkemde basın denilince akla ilk olarak; TV, radyo, gazete ve dergilerden oluşan basın-yayın araçları geliyor. Peki, bunların özgürlüğü neden önemli? İşin mutfağındaki bir gazeteci olarak aslını faslını anlatayım.

Dördüncü kuvvet bilmem kaçıncı kuvvet denilen basının gerçek konumunu anlatmak için aşağıdaki grafiği hazırladığım. Şemaya bakınız. Halk kendisini yönetecek iktidarı seçer, iktidarda kendisine yetki veren halkın daha rahat yaşaması için yasa ve kanunları çıkartarak müreffeh huzurlu bir atmosfer sağlar. Halk yaşam standartlarından memnun kalmaz ise iktidarın adaletini kaybettiğini, ülkenin kalkınmasının durduğunu gördüğünde sandıkta verdiği iktidarı yine sandıkla alır.

İşte bu noktada; halkın aynası, sandığın bekçisi, iktidarın icraatlarının şerifi ise basındır. Basın soğuktan ölen vatandaşı da yazar, çuvalda taşınan çocuk cesedini de. İktidarın çıkarttığı kanunların vatandaşı nasıl etkileyeceğini de. Bundan dolayı basın özgürce doğruları yazabilmelidir. Ülkede, cumhurbaşkanı da, hükümet de, cumhur da, basın da yasalara bağlıdır.

Ancak halkın iktidarın çıkarttığı ve yasalardan haberi olmaz ise ne olacak?

 

 

Ya da halk kendi eliyle seçtiği iktidar tarafından aldatılıyorsa işte bu durumda emniyet supabı olan basın devreye giriyor. Basın özgürlüğü bir devletin ayakta kalabilmesi içine gerekli sacayaklarından birisidir ancak bunu keşfeden iktidar kişisel hırs ve ihtirasları uğruna basın ayağını felç etti.

Bilhassa, Türkiye’de basın, gerçek gündemlerden ve içerikten mahrumdur. Türkiye’deki basın kartı taşıyanların büyük bir kısmı; ya “Alo Fatih” korkusu, ya makam sevgisi, ya açlık endişesi, ya villayla yalı aşkı, ya beleş beş starlı tatiller, ya can güvenliği, ya memat paniği, ya şehvet arzusu, ya lüks saplantısı, ya faşizm hastalığı, ya bölücülük perdesi ve ya eziklik psikolojisi gibi bin bir bela nedeniyle sapıt(ırıl)mış durumdadır. Bunlardan bazıları; arkalarındaki kapitalist oligarşiye sığınıyor, kimisi iktidarın havuzunu dolduran kanalizasyonlardan besleniyor…

Oysaki gerçek basın gücünü halktan alır. Basın bilir başına bir şey gelirse hem Hak hem de halk onu korur.

İnsanlar hem kendi hem de gelecek nesilleri için; kaliteli, seviyeli ve muhteva zenginliğine sahip medyaya yönelmeli diğerlerine pirim vermemeli. Bu sayede gazete görünümlü ne olduğu belirsiz şeyler kendiliğinden silinip gider.

Zamanla göreceksiniz geriye sadece gerçekleri yazanlar kalır. Ne diyeyim Ya Sabır’dan başka bekleyelim, görelim…

Tek ihtiyacımız olan bu süreçte; sağ-sol, laik-anti laik, Türk-Kürt, Alevî-Sünnî demeden tolerans ve anlayışla yola devam etmektir. Bu da sadece benim ya da bir dar bir çevrenin gayretleriyle olacak iş değil. Takvimin her sabahında, akşamında, akitleşmişçesine yalan ve iftiralar milyonlara mal ediliyor. Ben açıkçası böyle bir sapıklık ve dalalet miladına şahit olmadım.

Eğer millet uyanmaz da bu kırılmaya, rüşvetçiliğe göz yumarsa, dünya ve dahi ahret felaketlerini beklesin. Onlar da bir yana, alayımızın ciddi belalara düşmesi an meselesi.

Bana; Amerikancı CİA, İsrailci MOSSAD, emperyalist Rus uşağı, pantürkist, dinci, İslamcı… bilmem daha neler neler diyorlar dönüp bakmıyorum bile çünkü ben ne olduğumu biliyorum.

Biz insanlığa basın yoluyla hizmet etmeyi bir yol, bir metot olarak benimsedik. Onlar da farklı bir yol tutturmuş o yönde gidiyorlar. Bizim yolumuz bize, onların yolları onlara…

Bütün Türkiye oturmuş çekirdek çitleyerek birtakım yazarların birbirlerine “kapak” yapmasını film gibi izliyor. Mübarek kapak toplama yarışı… Toplayın bakalım havuza mor kapakları, dünyadan ahrete olan geri dönüşümde sizi kurtaracak mı?

Açıkçası; basındaki kısır tartışmaların içinde girmek benim inanç sistemime aykırı çünkü fitneyi ve gıybete sebep oluyor. Böylece hem yığınlar aldatılıyor, yanlış şeylerle meşgul ediliyor hem de bizi dinleyen küçük-büyük rakip ve komşu ülkelere koz veriliyor.

Hatta içimizde beyaz görünümlü içi kararmışlar, bu tabloyu Afrikalara kadar taşıyıp içlerindeki haset virüsünü buradaki aydınlık çehrelere de bulaştırmaya çalışıyor. Allah rızası için yapılan işleri bozmak için yapılan girişimler beni aşar işin sahibine havale ediyorum…

Ben 15 yıldır gazeteci olarak, yazdığım binlerce haberde, güzel-çirkin gelişmeleri hep olduğu gibi aktardım. Bir gün tek bir kelimenin bile hesabının sorulacağını bildiğimden vakıa neyse onu rapor etmeye çalıştım. Allah’tan başka kimsenin rızasına ihtiyacım yok. Ben, okurlarımın sağduyusuna güveniyorum, aklı ve vicdanı ölmemiş, beynini makarna ile yememiş halkımızın da er ya da geç doğruyu ve yalanı birbirinden ayırt edeceğine inanıyorum.

Elbette Çernobil’de olduğu gibi gözle görülemeyecek bir atom parçasının dahi toplum üzerinde büyük tahribatları olabiliyor. Aynı bu örnekteki gibi belli bir oligarşi ellerindeki minik trollerle durmadan toplumun aydınlık vicdanına zift attırılıyor. Şeytana teslim olmuş usta ise yapmayı çoktan bıraktı şimdilerde yıkıma çalışıyor. Karalama, yalan ve iftiranın yayılması birkaç kiralık kalemle her zaman mümkündür. Karaktersizler bugün de benzer şekilde yalan ve iftiralara, bazı kimseleri ve müesseseleri utanmadan karalıyorlar.

Basın-yayın hürriyeti gölgesi altında iftira kampanyalarını yürütüyorlar. Nereden almışlar belli değil ellerinde bir mühür geleni-gideni vatan haini ilan ediyorlar. Bir gün hukuk adil ellere geçtiğinde sadece; tekzip, tashih, tavzih ve tazminat davaları açılmaz daha fazla cezaları da olacaktır. Bu güruh hak ettiğini bulacak. Ancak, kirlettikleri zihinleri o kirli imajı, toplumu kanser eden radyoaktif tesirin tedavisi yine ülkemize zaman kaybı yaşatacak.

Okyanus
ötesine
bakıyorsun en batıya… Ne oluyor, ABD Kongresi‘nin 90 üyesi, Türkiye’de basına yönelik baskılara tavır alınması için ABD Dışişleri Bakanı John Kerry‘e mektup yazmış. Bu hadise bana, 14 asır önce Hz. Muhammed (s.a.v) “ahir zamanda güneş batıdan yükselecek” mealinde söylediği gerçeği hatırlattı.

Anlaşılan o ki şimdilerde basın ve ifade hürriyetinin kalesi, ABD’de yükselen güneş Avrupa üzerinden Türkiye’ye gelecek.

Ne yapalım artık bize de sabredip beklemek düştü.

YUNUS ERDOĞDU | WWW.UKRAYNAHABER.COM – @erdogduy

Ukrayna Haber

Ukrayna'nın, ilk Türkçe haber sitesi.

İlgili Makaleler

Bir Cevap Yazın

Başa dön tuşu
Ukrayna Savaşı Sayılarla
Kapalı

Reklam Engelleyici Algılandı

BU HABERLER YAZILIRKEN NE MİLYARDER SERMAYE SAHİPLERİNDEN, NE DE ÇIKAR ÇEVRELERİNDEN DESTEK ALMIYORUZ… LÜTFEN REKLAM ENGELLEYİCİYİ DEVRE DIŞI BIRAKARAK SİTEMİZDEKİ GERÇEK HABERCİLİĞE DESTEK OLUNUZ... BU REKLAMLARA TIKLAYARAK GAZETECİLERİN BAĞIMSIZ OLMASINA YARDIMCI OLUNUZ... BAŞKA GELİRİMİZ YOK. DESTEĞİNİZ İÇİN, TEŞEKKÜR EDERİZ. PAYPAL: [email protected]