Post-Truth Dönemi: Gerçeklerin ikinci planda olduğu bir çağ

Türkçe’ye “gerçek sonrası” veya “hakikat sonrası” olarak çevrilen post – truth kavramı kamuoyu oluşturmada nesnel verilerin kişisel duygu ve kanaatlerden daha az etkili olmasına karşılık gelmektedir. Bu dönemde duyguların harekete geçirilmesiyle hakikatleri değil algıları temel alan sahte bir evren üretilmektedir.

Post-truth dönemi, son yıllarda hızla yükselen bir terim haline geldi. Bu dönemde, gerçekler ve objektif bilgi, kişisel inançlar, duygusal tepkiler ve ideolojik görüşlerin gerisinde kalıyor gibi görünüyor. Özellikle siyasette ve medyada, yanıltıcı bilgilerin yaygın olarak kullanıldığı, insanların bilinçli olarak bu tür yanlış bilgilere inanmaya yatkın olduğu bir dönemi tanımlamak için kullanılıyor.

Dijital Çağ ve Sosyal Medyanın Rolü: Post-truth dönemi, dijital bilgi çağı ve sosyal medyanın etkisiyle yakından ilişkilendirilir. Sosyal medya platformları, duygusal dil, yanıltıcı başlıklar ve yanlış bilgilendirme ile dolup taşıyor. Bu, gerçeklerin ve doğruluğun önemini azaltabilir ve insanların inançlarını etkileyebilir.

Siyasi Tartışmalar ve Kamusal Meseleler: Bu dönem, özellikle siyasi tartışmalar, seçimler ve kamusal meselelerde gerçeklik ve doğrulukla ilgili konuların daha az önemli hale geldiği bir dönemi ifade eder. Post-truth döneminde, yanlış bilgiler veya duygusal manipülasyonlar kamusal görüşü etkileyebilir. Gerçeklik, kişisel inançlar ve duyguların ötesinde daha az değerli hale gelebilir.

Sonuç: Post-truth dönemi, doğru bilgiye dayalı bir kamuoyunu teşvik etme çabalarını zorlaştırabilir ve bilgiye dayalı tartışmaların yerine duygusal ve ideolojik temelli tartışmaların öne çıkmasına neden olabilir. Bu nedenle, post-truth dönemi, gerçeklerin sorgulanır hale geldiği ve duygusal etkilerin daha fazla ağırlık kazandığı bir çağın karakteristik bir özelliği olarak görülüyor.

Exit mobile version