Türkiye’ye demokrasi gelir mi?

Darbe girişiminin ardından meclisi devre dışı bırakmanın, muhalefeti cezalandırma aracına kanun hükmündeki kararnameler (KHK) darbe girişiminin yıl dönümünde kıyıma devam ediyor.

Sözde, “Demokrasi nöbetleri” için tüm olanaklarını seferber eden hükümet 15 Temmuz‘un yıl dönümünde 302 akademisyenin de bulunduğu 7 bin 348 kişi daha kamudan ihraç edildi.

KAPATILAN EĞİTİM KURUMLARI
AKP Genel Başkanı Recep T. Erdoğan liderliğinde toplanan Bakanlar Kurulu’nun yayınladığı KHK’lar ile aralarında üniversite, özel okul, öğrenci yurdu, sağlık kuruluşu, vakıf ve derneklerin olduğu binlerce kurum ve kuruluş, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Fethullah Gülen ile iltisaklı oldukları gerekçesiyle kapatıldı.

Türkiye’nin en büyük sorunu “cahillik” diyerek Gülen eğitim seferberliği başlatmıştı. Eğitim düşmanı AKP iktidarının kapattığı dünya çağında başarılı özel okullar ve öğrenci yurtları kapatılan kurumların üçte ikisini oluşturuyor. Gülen hareketinin yıllardır sadece “imam yetiştiren ve cami yaptıran” bir toplulukta, Anadolu insanını eğitmek için sarf ettiği çabalar değerlendirildiğinde bu durum çok da şaşırtıcı değil.

ANADOLU SERMAYESİNE EL KONULDU
Gülen, “fakirlik” belasını aşmak için paylaşmanın esas olduğunu belirterek fakir öğrencilere işadamlarının burs vermesini teşvik etmişti.

Bu eğitim seferberliğine maddi destek sağlayan öğrencilere burs veren yüzde yüz Anadolu sermayesi ile kurulan 965 şirket Fethullah Gülen’in çağrısına cevap verip eğitime destek oldukları için milli sermaye düşmanı Arap sermayesi hayranı AKP tarafından el konulup TMSF’ye devredildi. Bu şirketlerin toplam aktif büyüklüğü yaklaşık 41 milyar, özkaynakları da 18,2 milyar lira civarında. Şirketler bünyesindeki 46 bin 357 çalışanın geleceği ise belirsiz.

KAMUDA İHRAÇLAR
Anadolu’daki fakir ailelerin çocuklarının eğitim alıp ilk defa önemli kurumlara gelmelerini hazmedemeyen Osmanlı Devleti’nin son döneminde önemli makamları ele geçiren “kimliksizler” öp öz

Anadolu evladı 150 binden fazla kamu çalışanı açığa aldı. AKP, sızdıkları gerekçesiyle 10 yıl içerisinde fişlediği 110 binden fazla kamu görevlisi meslekten ihraç edildi. Kimse de sormadı sızma 5-10 kişi ile olur 110 bin kişi devlete nasıl sızar diye…

En çok ihraç Milli Eğitim Bakanlığı’nda gerçekleşti. Bakan İsmet Yılmaz 33 bin öğretmenin ilişiğinin kesildiğini açıkladı. Sadece ilişkileri kesilmedi öğretmenlerin başka özel kurumlarda çalışmasının önünü almak için lisanları da iptal edildi. Bu durum Reis’e bağlılıktan başka hiç bir istidaı olmayan işe alınan binlerce AKP’li tarafından sevinçle karşılandı.

Ayrıca 12 binden fazla polis, 8 bini aşkın ordu mensubu ve 3 bin 396 hakim ve savcı meslekten ihraç edildi.

Üniversitelerde de görevden ihraçlar yaşandı. DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası’nın yaptığı bir araştırmaya göre, geçtiğimiz bir yılda 5 bin 295 akademisyen ihraç edildi ve son dalgası bu hafta başında Boğaziçi ve İstanbul Medeniyet üniversitelerinde olmak üzere 100’den fazlası gözaltına alındı.

OKUMUŞ DÜŞMANI: TÜRKİYE
Hapishanedeki suçluları saldılar, üniversitelileri doldurdular. 118 bin 235 kişi gözaltına alında.

Bunların içinde yaklaşık 14 bin ev hanımı 600 bebek bulunuyor.

Sudan sebeplerle veya itirafçı iftiralarıyla 55 bin 927 kişi ise tutuklanarak hayatları karartıldı. Türkiye’nin yetiştirdiği beyinler ise Yunanistan, Irak, Gürcistan, Suriye gibi ülkeler üzerinden kaçak şekilde batıda mülteci durumuna düştü. Çok sayıda profesör mülteci kamplarında yaşamını sürdürüyor.

BASIN BASKI ALTINDA
Gece gündüz sözde “demokrasi nöbeti” tutup 10 binden fazla medya çalışanını ekmeğinden eden AKP’liler, OHAL’in ilanıyla birlikte basını daha da büyük bir baskı altına aldı.

Elde ettiğimiz verilerine göre, halen 269 gazeteci hapiste. Darbe öncesi ise bu sayı 40 civarındaydı.
Erdoğan hapiste olan bu kişilerin gazeteci olmadığını ve Gülen hareketi ya da terör bağlantılı suçlamalarla tutuklandıklarını savunuyor. Bu hafta BBC’ye konuşan AKP Başkanı Erdoğan, bu 269 kişiden sadece ikisinin sarı basın kartı olduğunu ve diğerlerinin gazetecilik vasfı olmadığını belirtti.

AKP’nin, yargıya talimatıyla 15 Temmuz darbe girişiminin yıldönümüne ilişkin yazısı nedeniyle hedef gösterilen Kocaeli Koz Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Yeliz Koray “Yerim destanınızı!“ başlıklı yazısı nedeniyle gözaltına alındı.

Uluslararası Af Örgütü verilerine göre 160 medya kuruluşu halen kapalı durumda.

TÜRKİYE’DE BİR DAHA DEMOKRATİK SEÇİM OLMAYACAK
Avrasyacılar ve Ergenekoncular ile işbirliği içinde AKP, 80 milyon kişi ile el ele demokrasiyi öldürdü.

Son başkanlık referandumda oy verme işlemleri devam ederken kanun değiştiren AKP ve buna sessiz kalan muhalefet oy çalmanın ötesinde Yüksek Seçim Kurulu (YSK)’yı çalarak tarihe geçti. Bu sayede demokrasilerin çıkış kapısı sandık da ilelebet kapanmış oldu.

AKP iktidarında Türkiye, Rusya ve İran ekseninde dönülmez bir yola girerek resmen: İranlaştı demokrasi ve çok seslilik tarih oldu.

Yunus Erdoğdu – @erdogduy