Ukrayna Savaşı Sayılarla
Ukrayna Savaşı Sayılarla
Ukrayna'daki savaşın birinci yılında Rusya'nın kayıpları.
Türkiye

MİT, Ukrayna istihbaratından Nuri Gökhan Bozkır’ı tabuta koydurup teslim aldı

Ukrayna’dan MİT operasyonuyla tabut içinde götürülen Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda yüzbaşı mahkemede yaşadıklarını anlattı.

Ankara’da 20 yıl önce suikasta uğrayan Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu’nun katil zanlısı Nuri Gökhan Bozkır, MİT tarafından yurt dışından Türkiye’ye getirilerek Emniyet’e teslim edildi.

Ukrayna istihbaratı ile müşterek yapılan operasyonun perde arkasını Bozkır mahkemede anlattı.

Nordic Monitor’ün edindiği mahkeme belgelerine göre, Türkiye tarafından bir akademisyenin öldürülmesine karıştığı iddiasıyla aranan Nuri Gökhan Bozkır, iade işlemleri devam etmesine rağmen Ukrayna istihbaratına bağlı gizli bir birim tarafından yasa dışı bir şekilde Türkiye’ye tabut içinde nakledildi.

Transferin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı düzeyinde yürüttüğü yoğun lobi çalışmalarının ardından Türk ve Ukraynalı yetkililer arasındaki gizli pazarlığın sonucu olduğuna inanılıyor.

Transferinin detayları Bozkır tarafından 14 Şubat 2023’te daha sonraki duruşmasında ortaya çıktı. Ukrayna istihbaratı tarafından gözleri bağlanıp tabuta konulduğunda Türk hükümetinin kendisini bu şekilde nakletmek istediğinin kendisine söylendiğini söyledi.

2 Ocak 2022’de Ukrayna istihbaratına ait bir uçak Ankara Esenboğa Havalimanı’na uçtu ve Bozkır, kendisini almak için zırhlı araç getiren Türk istihbaratına teslim edildi. Ukraynalı yetkililerin, ulaşım yönteminin kendilerinin değil, Türk tarafının tercihi olduğunu söyleyerek kendisinden defalarca özür dilediğini söyledi.

Ukrayna istihbaratının silah kaçakçısını bir tabut içinde Türkiye’ye nasıl naklettiğini gösteren bir mahkeme duruşmasının dökümü: 

Türk istihbaratıyla işbirliği içinde Suriye’deki cihatçı gruplara yasadışı yollardan silah taşımak suçundan açılan bir ceza davasından nedeniyle 12 Eylül 2015’te Ukrayna’ya kaçtı. Savcılar, onun Suriye’ye giden ve patlayıcı mühimmat yüklü kamyonların durdurulmasına karıştığını öğrendiğinde, MİT, davadaki yasal sorunları çözene kadar Türkiye’den uzak durmasını söyledi.

Ancak yıllar sonra işler tersine döndü ve Türk hükümeti, 18 Aralık 2002’de Ankara’da apartmanının önünde öldürülen neo-milliyetçi akademisyen Necip Hablemitoğlu’nun öldürülmesinde onu düşen kişi yapmaya karar verdi. Cinayet, Bozkır’ın da mensubu olduğu Özel Kuvvetler Komutanlığı’na (ÖKK) bağlı Çatışma Arama Kurtarma (MAK) birimi tarafından işlendi.

2015 yılında Bozkır’a ilk olarak Türk yetkililer tarafından savcının gizli tanığı olacağı ve akademisyenin öldürülmesiyle ilgili hükümeti eleştirenleri haksız yere suçlayacağı bir anlaşma teklif edildi. Ancak işler düşündüğü gibi gitmedi ve kendisini cinayete karışmakla suçlanırken buldu.

Bozkır, Ankara’da MİT görevlilerine teslim edildikten sonra Esenboğa Havalimanı yakınlarındaki kara bir bölgeye götürüldüğünü söyledi. Site, kaçırılan, kaçırılan veya Türkiye’ye getirilen kişilerin hukuka aykırı bir şekilde gözaltına alınması ve sorgulanması amacıyla Türk istihbaratı tarafından yürütülmektedir. Son yıllarda birkaç kurban, kimseyle görüştürülmeden tutuldukları ve günlerce, haftalarca ve bazı durumlarda aylarca işkenceye maruz kaldıkları yeri tespit ederek ifade verdiler.

Nuri Gökhan Bozkır

Bozkır, bu sitede 25 gün boyunca taciz ve işkenceye maruz kaldığını iddia etti. Sıkıca kapatılmış bir tabuta yerleştirildi, düzenli olarak dövüldü, saatlerce stres pozisyonunda kalmaya zorlandı, cinsel tacize uğradı ve köpek gibi emeklemeye zorlandı. İlk 10 gün aklını başına alması için kendisine bilinmeyen bir madde enjekte edildiğini ve o günleri çok iyi hatırlamadığını söyledi. Bir noktada, işkencecileri bayıldığı ve uyanmakta güçlük çektiği için öldüğünden endişelendiler.

MİT görevlileri Bozkır’ı 27 Ocak 2022’de gözaltı ve ceza adalet sisteminde resmi işlem için polise teslim ettiğinde kilo vermiş ve 50 kiloya kadar düşmüştü. Emniyete sevk edilmeden önce MİT aleyhine iddialarda bulunması ve Hablemitoğlu cinayetinde bir MİT ajanının parmağı olduğunu ortaya çıkarması halinde 12 yaşındaki oğlunu öldürmekle tehdit edilmişti.

Burnunda darp izi görülüyor…

Bozkır, avukatları aracılığıyla cezaevinden savcılığa suç duyurusunda bulunarak işkencecilerin cezalandırılmasını talep etti ancak savcı, MİT’in 25 günlük hukuksuz tutukluluğunu görmezden gelerek gözaltında kendisine iyi davranıldığını söyleyerek gerek olmadığına karar verdi.

Duruşmalarda avukatları da Bozkır’ın MİT gözaltındayken işkence iddialarının araştırılması için savcılığa talimat verilmesini istedi, ancak mahkeme talebi reddetti.

Bozkır, 2005’te bir gasp davasında suçlanınca askerden ihraç edildikten sonra gölgeli iş anlaşmalarıyla zengin oldu. 2011’de Suriye krizinin patlak vermesinin ardından yasadışı silah kaçakçılığından kazanç sağladı, Ukrayna ve İtalya’da villa, restoranlar gibi işletmeler sahibi oldu.

Ukraynalı bir kadınla evli, Kıyiv’de kendine bir hayat kurmuştu. Her zaman zırhlı araçlar kullandı ve seyahat ederken ona dört koruma eşlik etti. Erdoğan’ın ailesine ait bir medya kuruluşu olan Sabah gazetesinde gazetecilik kisvesi altında çalışan Abdurrahman Şimşek’in de aralarında bulunduğu MİT ajanları tarafından ziyaret edildi. 2018 yılında Erdoğan Ukrayna’yı ziyaret edip Türk büyükelçiliğinde Türk iş insanlarıyla bir araya geldiğinde davetli misafirlerden biri de Bozkır’dı. Erdoğan, Bozkır’ın Ukrayna’da yaptığı çalışmaları takdir ettiğini bizzat dile getirdi.

Ayrıca, Erdoğan’a karşı çıkan ve rejimini hükümetteki yaygın yolsuzluk ve Türkiye’nin silahlı cihatçı gruplara yardım ve yataklık etmesi nedeniyle eleştiren Gülen hareketinin üyelerine karşı sürdürülen cadı avında Erdoğan hükümetine yardım etti. Türk makamlarına, tasfiye edilmeleri için hareketle bağlantıları olduğunu iddia ettiği Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları hakkında bilgi verdiğini söyledi.

Bozkır, ifadesinde Ukrayna cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy ve selefi ile yakın olduğunu ve Ukrayna istihbarat başkanını tanıdığını iddia etti. Hatta Kıyiv’deki restoranında birlikte yemek yediği Ukraynalı istihbarat şefiyle olan dostluğunu kullanarak Ukrayna’da Gülencileri yakalamayı bile teklif etti. İddialarını destekleyecek belgesel kanıtlara, sohbet mesajlarına ve iletişim kayıtlarına sahip olduğunu ve gerekirse bunları mahkemeye sunmaya hazır olduğunu söyledi.

Türk istihbaratıyla Suriye’ye silah kaçakçılığında çalışmış olmasına rağmen, Erdoğan hükümeti Bozkır’ı Hablemitoğlu cinayeti soğuk davasında kurban etmeye karar verdi. Türkiye, Ukrayna’ya iade talebinde bulundu ve Türkiye tarafından çıkarılan tutuklama emri üzerine 9 Temmuz 2019’da Ukrayna polisi tarafından gözaltına alındı. Altı ay sonra, iade işlemlerine kadar ev hapsinde serbest bırakıldı. Cihatçılara temin edilmesine yardım ettiği silahların video görüntülerini paylaşarak Erdoğan hükümeti hakkındaki pislikleri ifşa etmeye başladı ve Ukrayna medyasına Suriye’ye silah sevkiyatının nasıl gerçekleştiğini anlattı.

Öfkeli bir Erdoğan, Ukrayna’ya yaptığı cumhurbaşkanlığı ziyaretleri sırasında Ukraynalı mevkidaşına kendisini teslim etmesi için şahsen başvurdu ve sonunda onları Ocak 2022’de bunun gerçekleşmesi için ikna etti. Ukrayna istihbaratı, iadesi için yasal işlemler devam etmesine rağmen gizli bir uçuştan sonra onu teslim etti. MİT’in yasadışı gözaltındayken işkence görmesine rağmen, Erdoğan geldikten üç gün sonra Türkiye’ye döndüğünü kamuoyuna duyurdu ve operasyon için Türk istihbaratını övdü. Ancak, aile üyeleri ve avukatlar, 27 Ocak’ta MİT’in onu ücra bir yere bırakıp polise onu alması için haber verdiği zamana kadar yetkililere sorduğunda hiçbir yerde bulunamadı.

On yıllardır çözülemeyen yeniden açılan cinayet davası, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2014’te ittifak kurduğu yeni milliyetçilere karşı bir koz görevi görüyor. Cinayetin planlayıcılarının Batı karşıtı yeni milliyetçiler olduğuna inanılıyor. organize suç çevrelerinde “Karanlığın Efendisi” lakaplı milyarder iş adamı İnan Kıraç ile bağlantılıydı.

Aralık 2013’te kamuoyuna duyurulan yolsuzluk soruşturmalarından kendisini ve ailesini kurtarması karşılığında Erdoğan, hükümlü neo-milliyetçilere af çıkardı çünkü ülkeyi yönetmek ve Çin’de toplu bir memur tasfiyesinin bıraktığı boş pozisyonları doldurmak için onların işbirlikçilerine ihtiyacı vardı. yargı, polis ve istihbarat teşkilatı ile ordu mensupları.

İddianamede ne Kıraç’ın ne de cinayeti onaylayan yeni milliyetçi generallerin şüpheli olarak yer almaması, Erdoğan’ın İslamcı bloğu ile yeni milliyetçiler arasındaki gizli pazarlığın hâlâ devam ettiğini gösteriyor. Erdoğan ile yeni milliyetçiler arasındaki anlaşma bozulursa milyarderin ve diğerlerinin adı gelecekte yeniden gündeme gelebilir.

Ankara’da 20 yıl önce suikasta uğrayan Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu’nun katil zanlısı Nuri Gökhan Bozkır, MİT tarafından yurt dışından Türkiye’ye getirilerek Emniyet’e teslim edildi.

MİT’ten yapılan açıklamada, “Hakkında Şanlıurfa 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nce ‘Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma’ ve Ankara 5. Sulh Ceza Hakimliği’nce ‘Suç İşlemek Amacıyla Kurulan Örgüte Üye Olma – Tasarlayarak Öldürme’ suçlarından yakalama kaydı bulunan Nuri Gökhan Bozkır, Şanlıurfa’nın Akçakale ilçesinde 08 Eylül 2015’te yakalanan ve içinde bomba yapımında kullanılan mühimmat bulunan ‘Soğan Tırları’ soruşturması kapsamında hapis cezası alacağını anlaması üzerine Ukrayna’ya kaçmıştı” denildi.

Hablemitoğlu ailesinin avukatı Ersan Barkın, yaptığı yazılı açıklamada, şüpheli Nuri Gökhan Bozkır’ın 2019 yılında Hablemitoğlu suikastı soruşturması kapsamında hakkında kırmızı bülten çıkarılarak yakalandığını ve bunun üzerine siyasi iltica talebinde bulunduğunu belirtti.

Ancak Türkiye’nin arananlar listesinde Bozkır yoktu.

Barkın, “Cumhurbaşkanının Ukrayna ziyareti sonrasında, 2020 yılı başında, kişinin iadesi devlet başkanı düzeyinde istenmiş ve Ukrayna tarafından iltica talebi reddedilmişti. Kişinin itirazları değerlendirilip ve iade süreci ilerlerken, Ukrayna’da izini kaybettirdiği iddia edildi. Dün, Cumhurbaşkanı’nın açıklamalarıyla MİT tarafından Ukrayna’dan alındığını ve ülkeye getirildiğini öğreniyoruz” dedi.

Burnundaki ve yüzündeki izler ile ilgili bir açıklama yapılmadı.

Bozkır’ın suikastın neresinde olduğuna ilişkin yeterli bilgiye sahip olmadıklarını işaret eden Barkın, “Buna karşın, dosya içeriğinde ulaşılan bilgiler kapsamında dahi, bu kişinin suikast öncesinde ve suikast gününde, olaya dair bilgi sahibi olduğunu gösterir ciddi şüpheler olduğunu biliyoruz. Kırmızı bültenin gerekçesi de buydu zaten. Bizim için dosyadaki her gelişme önemli. Yakalanan kişinin önemi göz önüne alındığında, ifadesinin alınması sonrasında, olayla ilgili başkaca kişilerin dosyaya dahil edilmesi sağlanabilir. Bu gelişmenin yıllar sonra suikastın aydınlatılmasına katkı sağlamasını, önceki dönemlerde olduğu gibi yeniden rafa kaldırılmamasını umut ederiz” ifadelerini kullandı.

Erdoğan dün akşam, “MİT uzunca süredir bu suikastın katil zanlılarından olan Nuri Gökhan Bozkır’ın izini sürüyordu. İstihbaratımız Ukrayna’da saklandığını tespit etti ve bu şahsın yakalanarak ülkemize getirilmesi konusunda Zelenskiy ile de, önceki devlet başkanlarıyla da konuştuk. Bu kişi cinayetin zanlısı olarak ülkemiz yargısına hesap veriyor. Bu iş neticelendi, FETÖ’yle irtibatı dışında DEAŞ’a silah ve mühimmat temin ettiği de bilinen birisi” açıklamasını yapmıştı.

FAİLİ MEÇHUL HABLEMİTOĞLU CİNAYETİ
Gazetelerin manşetlerine “derin suikast”, “derin cinayet” ve “Başkentte kanlı pusu” ifadeleriyle yansıyan Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu’nun silahlı saldırı sonucu öldürülmesinin üzerinden 20 yıl geçti.

Necip Hablemitoğlu, Çankaya Portakal Çiçeği Sokağı’ndaki evinin önünde 18 Aralık 2002 akşamı uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti.

Cinayetin ardından gazetelerde “Derin suikast-devletin hassas olduğu konularda araştırmalarıyla tanınan Hablemitoğlu vurularak öldürüldü”, “Derin cinayet-DGM’deki Gülen davası ve Alman Vakıflarıyla ilgili çalışmalarıyla tanınan ve ‘çok şey bilen’ Hablemitoğlu’nu Ankara’da vuranlar kaçtı”, “Başkentte kanlı pusu-İslamcı terör ve Fethullahçı yapılanmalara ilişkin çalışmalarıyla tanınan Hablemitoğlu öldürüldü” manşetleri vardı.

Hablemitoğlu suikastının 17’nci yıl dönümünde, katil zanlılarından olduğu değerlendirilen ve çevresinden “komutan” olarak bilinen kilit şüpheli Nuri Gökhan Bozkır Ukrayna’da bir Türk restoranında yakalandı. Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda yüzbaşı rütbesiyle görev yaptığı sırada TSK’dan ihraç edilen Nuri Gökhan Bozkır (45), Hablemitoğlu soruşturmasında HTS kayıtlarından tespit edilmişti.

Soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet Savcısı Zafer Ergün’ün yakalama kararı ve Interpol’ün kırmızı bülten çıkartması sonrası Ukrayna güvenlik güçlerinin özel operasyonuyla 10 Temmuz’da gözaltına alınmıştı. Nuri Gökhan Bozkır, Türkiye’ye iade edilmemek için Ukrayna’dan siyasi sığınma talebinde bulunmuştu.

Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda yüzbaşı rütbesiyle görev yaparken ihraç edildiği öğrenilen Nuri Gökhan Bozkır ismi, kamuoyunda “sauna çetesi davası” olarak bilinen davada da geçmişti. Bozkır, ayrıca Şanlıurfa Akçakale’de soğan kamuflajlı bir TIR’ın içinde patlayıcı madde yakalanması olayının soruşturulduğu davanın da sanıklarındandı. 2020 yılında kırmızı bültenle aranan ve Ukrayna’dan iadesi istenen Bozkır için verilen ev hapsi kararı kaldırılmıştı.

Karanlık Nuri’nin çok kimlikli ve karanlık yolculuğu…

Karanlık Nuri’nin çok kimlikli ve karanlık yolculuğu…

 

Ukrayna Haber

Ukrayna'nın, ilk Türkçe haber sitesi.

İlgili Makaleler

Bir Cevap Yazın

Başa dön tuşu
Ukrayna Savaşı Sayılarla
Kapalı

Reklam Engelleyici Algılandı

BU HABERLER YAZILIRKEN NE MİLYARDER SERMAYE SAHİPLERİNDEN, NE DE ÇIKAR ÇEVRELERİNDEN DESTEK ALMIYORUZ… LÜTFEN REKLAM ENGELLEYİCİYİ DEVRE DIŞI BIRAKARAK SİTEMİZDEKİ GERÇEK HABERCİLİĞE DESTEK OLUNUZ... BU REKLAMLARA TIKLAYARAK GAZETECİLERİN BAĞIMSIZ OLMASINA YARDIMCI OLUNUZ... BAŞKA GELİRİMİZ YOK. DESTEĞİNİZ İÇİN, TEŞEKKÜR EDERİZ. PAYPAL: [email protected]