Arabesk havasındaki Fenerbahçe
Arabesk Kültür dönemi sancılı bir dönemdir. Geçmiş ve gelecek kültürlerin birlikte var oluşudur. İki kültür arası diye adlandırılan sentez dönemidir. Her iki kültürün de bu dönemde varlık göstermede belirsizlik taşıdığını görürüz. Bu belirsizlik kendi bünyesinde kimliksiz olmanın evresini taşır. Bu kimliksizlik bir bakıma kültürsüzlük anlamında algılanır ki, bu dönemi bazı araştırmacı ve yorumcular »Kültürel Çöküş« diye adlandırıyorlar.
Bu geçiş sürecinde kendini yabancılaşmış gören birey, koruyamadığı değerlerinin kaybından dolayı, sürekli saldırgan ve acı çeken biri olarak varlığını tanımlar. (Orhan Bahçıvan-Arabesk Kültür Nedir?)
Fenerbahçe Cumartesi gecesi stresli ve gergin geçen maçta Gençlerbirliği’ni iki penaltı golü ile 2-1 yenmeyi başardı. Başardı başarmasına, ancak taraftar ile takım arasındaki gerginlik maça damgasını vurdu!
Evet, yukarıdaki alıntı bir futbol maçı yazısı için; çünkü Fenerbahçe taraftarı, futbol takımı oyuncuları ve teknik sorumlusu şuan “arabesk havasında.” Her bir aktör geçen yıl ile bu yıl arasındaki farkın bilincinde olduğundan, aylar öncesinde sahip olunan oyun kültürün çöküşüne tanıklık ediyor!
Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, teknik kadro ve oyuncuları kaybedilen Galatasaray derbisi sonrası taraftarlara umut aşıladılar!
Herkesteki beklenti, bastıran bir takım olacağı yönünde idi! Buna rağmen, gücü geçen yılın çok gerisinde olan Fenerbahçe, organizasyon ve tempo anlamında da sıkıntı yaşayınca doğru düzgün şut dahi atamadı ilk devre! Taraftar ise “Sabrımızı Taşırmayın Oynayın, Yeter Artık Saldır Fener!” diye tempo tutarak çok net ve açık bir tepki ortaya koyuyordu! Bu tepki aslında olgun ve zamanlaması doğru bir reaksiyon biçimiydi! Çünkü taraftarlar büyük resmi görüyor, birkaç ay öncesindeki basan, tempo yapan, üreten takım ile şimdi bu özelliklerden uzak takımı çok iyi görüyorlar! Tempo yapamayan ve pozisyona bir iki duran top haricinde girmekte zorlanan takımda, dikine oynayabilen tek oyuncu Alper’di! Alper’in bu özelliği ve çabası ile kazanılan penaltı gole çevrilse de Gençlerbirliği kaza kurşunu gol ile skoru eşitledi!
Sonrasında taraftarın tepkisi şiddetlendi, fakat tekrar bireysel bir çaba ile Emenike’nin kazandırdığı penaltı ile Fenerbahçe maçı zorlanarak kazanmayı bildi.
GERÇEKLERE YÖNELME ZAMANI
Fenerbahçeli oyuncular ikinci gol sonrası, teknik direktörleri İsmail Kartal’ı zorla kulübeden çıkararak sevinç yumağı içine aldı! Hoca ise duygulanarak ağladı! Karakter ve duygu tarzıdır saygı duymak gerekir, fakat artık Fenerbahçe bu “arabesk havasından” sıyrılmalı! Gerçekler ile yüzleşmeli!
Oyuncular ve Başkan ısrarla takım geçen yıldan daha iyi çalışıyor iddiasında bulunuyor! Oyuncular bunun da ötesinde ağız birliği yapmışçasına; İsmail Hoca’yı çok seviyoruz sözcüklerini tekrar tekrar ifade ediyor! Kuyt ise “İsmail Kartal takım için ölür.” diye demeç veriyor! İyi de ne taraftarlar ne de spor adamları İsmail Hoca’nın kötü insan olduğunu, sevilmediğini iddia ediyor! Tablo ve veriler çok net; Kadıköy’de oynanan 4 maçı bir gol fark ile zorla alan takım deplasmanda sadece bir beraberlik aldı. Geçen yıl 110 kilometrelerin üzerine çıkan takım, bu yıl 106 kilometrenin üzerine çıkamıyor!
İleride basıp, tempo yapıp, baskı kurup pozisyon ve skor üretemiyor! Gençlerbirliği gibi gerçekten çok düz ve sıradan bir takım dahi baskı altına alınamıyor! Ve siz teknik direktör olarak çok pozisyona girilmiş gibi yanlış bir rakam vererek 3 Temmuz bahanesine sığınıyorsunuz, duygusalım diyorsunuz! Oyuncularınız ise sizin takım için ölebileceğinizden bahsediyor!
Ölmeyin yaşayın ve yaşatın, ligin en kaliteli ve kalibreli kadroya sahip takımını mücadele ettirin, takıma güç ve dinamizm depolayın, geçen yıl mevcut olan organizasyon becerilerini geri getirin… Bu yeter,kimsenin ölmesine gerek yok!
MAÇIN HAKEMİ
Hakem Özgür Yankaya’nın maç içindeki en doğru kararları, Fenerbahçe lehine verdiği penaltılardı! İki pozisyonda da dribling yapmakta olan Alper ve Emenike rakipleri tarafından faulle indirilince hakem haklı şekilde penaltı noktasını gösterdi. Ancak Özgür Yankaya üç pozisyonda net hatalar yaptı:
1. Maçın hemen başında Raul Meireles’e arkadan yapılan kötü niyetli harekette sarı kartına başvurmadı!
2. Kadlec’in dizine basan Gençlerbirliği oyuncusuna bırakın kırmızı kartı sarı dahi çıkaramayan Özgür Yankaya için, bu durumu hata diye yorumlamak yanlış olur, bunun adı “art niyettir.”
3. Fenerbahçe oyuncusu Diego oyuna girdikten birkaç dakika sonra ceza sahasına giriyorken çok net kolundan çekilerek düşürüldü,ne yazık ki Özgür Yankaya görüş açısındaki bu pozisyona da faul çalamadı!
SERHAT KILIÇ | UKRAYNA HABER – serhat[email protected] @serhat5407
