Ukrayna’nın başkenti Kıyiv’de ikamet eden, Fatma Öztürk (74) yaşında 13 Eylül Pazar günü sabahı saat 8 civarında geçirdiği kalp krizi sonucunda hayatını kaybetti.
Fatma Öztürk’ün, Ar Rahma Camiinde 15 Eylül’de kılınan cenaze namazına ailesi ve yakınlarının yanı sıra ömrünün sonu anına kadar yardımda bulunduğu üniversite öğrencileri ve ülkedeki eğitim gönüllüleri iştirak etti.
Yardım ettiği talebelerin “Fatma Anne”, olarak hitap ettiği Fatma Öztürk daha sonra Kıyiv’in Obuhiv İlçesi’ndeki Müslüman mezarlığında, sevenlerinin gözyaşlarıyla toprağa verildi.
Türkiye’den kırgın ve küskün ayrılan Öztürk, vasiyeti üzerinde hicret beldesinde defnedildi.
74 yaşındaki Öztürk iki ay önce anjiyo olmuş hemen akabinde yeni bir operasyon ile kalbine stent takılmıştı.
GASSAL HANIMLAR: YÜZÜ GÜLÜYORDU
Caminin gassal hanımları Fatıma Anne’yi yıkayıp kefenledikten sonra yaptıkları açıklamada, “Bugüne kadar hiç bu kadar kolay bir cenaze yıkamadık. Yüzü gülüyordu. Gülümsemesi bizi ve şahit olan herkesi çok şaşırttı hatta fotoğrafını da çektiler” dedi.
2016’DA TÜRKİYE’DE BASKILARINDAN DOLAYI ÜLKEYİ TERK ETTİ
Edinilen bilgiye göre İstanbul’da 2016’da yaşadığı mahallede artan toplum baskısı nedeniyle, Türkiye’yi terk etmek zorunda kaldı.
Abone olduğu Zaman Gazetelerinin yırtılması, kendisine hakarete kadar varan gelişmeler akabinde geri dönmemek üzere, Türkiye’den ayrıldı.
“UŞAK EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜNDE KIZ ÖĞRENCİLERİNE ÇIPLAK ARAMA ÇOK AĞIR GELDİ”
Türkiye’deki gelişmeleri ileri yaşına rağmen Facebook ve Twitter hesaplarından takip eden Fatma Anne’nin son günlerine şahitlik eden yakınları, “Uşak Üniversitesi’nde okuyan 26 kız öğrenciye Uşak Emniyet Müdürlüğü’nde maruz kaldıkları çıplak arama ve fiziki işkence haberlerine çok içerledi. Gece uyuyamadığı zamanlar gözleri kan çanağına dönerdi” diye konuştu.
Yakınları, Fatma Anne’nin bu zulmü işleyenlere hakkını helal etmediğini, özellikle hapisteki gazetecilere; Hidayet Karaca, Ahmet Böken… gibi isim isim dua ettiğini, Gökhan Açıkkolu’nun ismini dilinden düşürmediğini ve ailesine dua ettiğini belirtti.
CUMARTESİ ANNESİYDİ
İstanbul’dayken Kürt asıllı komşularının kız çocuklarının okumasına vesile olan, Fatma Anne’nin teşvikleriyle eğitim gören 5 kız çocuğu anaokulu öğretmeni oldu.
Hayatının, “Doğru olsun da ne olursa olsun” şiarıyla yaşayan Fatma Anne’nin hayat felsefesi tek kelimeyle doğruluktu. Yaşlılık ve tansiyon gibi kronik hastalıkları hiçbir zaman hizmet etmesine mazeret olmadı.
Ukrayna’ya okumaya gelen üniversite talebelerine ulaşıp son bir yıldır her cumartesi günü yemek yapıp gönderiyordu.
Boş durulmasını sevmezdi ömrünün son anına kadar hizmet etti. Tecvidi iyiydi çocuklara Kuran’ı Kerim öğretirdi birçok kişiye Kuran öğretti. Ukrayna’da, Kuran öğretme imkânı bulamayınca talebelere yemek verme kararı aldı. Her Cumartesi öğrencilere yemek verdi.
Ukraynalı komşularından Rusça öğrenmeye çalışıyordu beden diliyle bile komşularıyla anlaşıyordu.
Mütedeyyin bir aileden geliyordu, dedesi öğretmen ve Risaleyi Nur talebesi olan Fatma Anne, Kırgızistan’da, İslam büyüklerinin türbelerini ziyaret ettiğinde, evliyaların hicrette vefat etmesine gıptayla bakmış ve hicret beldesinden vefat etme duasında bulunmuştu.
Yunus Erdoğdu – Kıyiv | [email protected]
Facebook: facebook.com/erdogduy
Mekanın cennet olsun Fatma teyzem