Düşüş ve geri dönüş
Avrupa Ligi ilk maçında şok skor ile Molde’ye Kadıköy’de yenilen Fenerbahçe, dün akşam Glaskov’da Celtic deplasmanına çıktı. Beşiktaş maçında olduğu gibi 2-0 geriye düşüp geri döndü 2-2’yi buldu ve mükemmel bir hakem yönetiminin de olduğu maç sonucu sahadan beraberlikle ayrıldı. İlginçtir, Beşiktaş maçının benzeri bir karşılaşmaya şahit olduk. Fenerbahçe tekrar oyuna kontrolü elinde tutarak, dönen topları ısrarla toplayıp hücum setine yerleşerek rakibine “üstünlüğümü kabul edeceksin” der gibi başladı. Buna rağmen ne hikmetse Raul ve Ozan hücum üretkenliğinde kısır kalınca gol pozisyonuna giremedi. Sonrasında art arda Beşiktaş maçının kopyası gibi bir yan top hatası ile kornerden gelen ortadanarka direk golü yedi! Duran toplarda alan savunması yaptırmakta ısrar ediyor olmalı VitorPareira. Lakin biz alan savunmasından ziyade alan teslimi izledik ekran başında. Buna stoperlerin kötü uyumu ya da uyumsuzluğu, bireysel hata gibi sebepler yamayabiliriz, oyuncuları ve kalecileri suçlayabiliriz; fakat sorunun temelinde stratejik bir eksiklik yani kurgusal bir aksaklık yatıyor. Fenerbahçe’nin ne hücumda ne savunmada takım oyunu üzerine kurulu, farklı varyasyonlar denediğine şahit olamadık sene başından bu yana. Daha çok bireysel parlamalar ve saman alevi gibi yanıp sönen performansların yardımıyla kısa süreli hava ile sonuçlara ulaştılar.
KENAR SAVUNMASI
Fenerbahçe, ligin hatta Avrupa’nın bile parmakla gösterilen etkili kenar beklerine sahip. Özellikle son iki sezondur Caner ve Gökhan Gönül’ün savunmadaki ayakta kalışları, kademe becerileri, hücumda forvet gibi rol almaları takımın en büyük artısıydı. Buna Hasan Ali’nin yükselen formu ve verdiği katkı ile transfer edilen Şener’in oluşturduğu rekabet ortamını ekleyecek olursak savunma ve hücumda kenar katkısının daha yüksek bir noktaya gelmesini bekliyorduk. Fakat oradan gelecek katkı neredeyse olmadığı gibi, Celtic takımının da keşfedip pratiğe döktüğü üzere, rakipler Fenerbahçe’nin kenarlarından ataklar geliştirip skor bulmaya başladı. Gerek duran toplarla gerek hareket halinde hızlı hücumlarla inanılmaz etkili oldu Celtic. Stoperlerin de hamle performansı ve uyumları yok denecek seviyede olduğundan havuza düşen toplarla Fenerbahçe gol yemeye başladı. Hatta öyle ki, Pareira kanatlara önlem alamayacağını açıkça kabullenip, kenar kapatacak Caner veya Alper’i oyuna almak yerine BA’yı oyuna alıp top rakipteyken 5-3-2, top kendi takımındayken ise 3-5-2 düzenine döndü. Buradaki temel amaç, kenar savunmasındaki çaresizliğin öğrenilmiş olması sonucu en azından havuza düşen topları savuşturabilmekti.
TAKIM BOYU
Fenerbahçe ilk ve ikinci yarıların ilk 20 dakikalarında çok topa sahip olup, dönen topları süpürüp üstün oynadı. İlk yarının sonunda rakibini hataya zorlayan Fernandao, son dakikada golü atarak farkı 1’e indirince takım moral kazandı. İkinci yarıya bu moralle çıkıp gene Nani’nin bir korner asisti ile beraberliği sağladı. Sonrasında baskı kurup rakibini zorlasa da çok net pozisyona giremedi. Hasan, Nani ve Diego’nun uzaktan denemeleri ile etkili olup gol aradı. İlk yarıdaki baskının sonuçsuz kalmasının sebebi ise yukarıda değindiğimiz kenar oyunu savunmasızlığı. Enteresan olan şu; Nani de Volkan da hatta ne yazık ki kenara hapsedilen Persie de birçok yıldız hücum kanadının yapmadığını yapıyor ve rakip kovalıyor, savunmaya, yani arkalarındaki beklere destek oluyor. Bir diğer ifade ile savunma presine yardım ediyor. İşte bu noktada takım boyunun uzun olması, stoperlerin kaleye çok yakın pozisyon alarak hücum oyuncuları ile olan mesafeyi oldukça artırmaları takım kurgusunu bozuyor. Hücum presi takım halinde yapılmadığından kopukluklar meydana geliyor; böylece Celtic gibi rakipler de özellikle kenarlardan veya merkezden Fenerbahçe kalesine yaklaşabiliyor. Fenerbahçe bir iki pozisyon bulmak için çok efor sarf edip üretemezken rakipleri, Celtic takımının yaptığı gibi çok daha çabuk kaleye ve skora ulaşabiliyor. Bir diğer ifadeyle takım olamadığından ve takım oyunu oynayamadığından sıkıntı yaşanıyor.
PERSİE KRİZİ
Persie krizi içten içe derinleşiyor. Bu sefer Persie ile maça başladı Pareira. Skorda geri düşülünce Fernandao’yu aldı ve Persie’yitekrar yüzlerce metre geri koşturmak zorunda kaldı. Persie Fenerbahçe’nin skoreri olmalıdır. Sow’a yüklenen görevi Persie’ye yüklemek kazanç sağlayamayacağı gibi krizi derinleştirir. Pareira’nın yapması gereken gerçekten iki forvet oynayacaksa Fernandao ve Persie’yi önlü arkalı oynatıp onlara top getirmenin yolunu bularak, savunmada oluşacak açıkları da giderecek savunma kurgusunu takıma oturtmalıdır.
SERHAT KILIÇ | UKRAYNA HABER – [email protected] @serhat5407
