Türkiye Süper Ligi’nde sekizinci haftaya gelindiğinde en çok eleştirilen ve karamsar bir tablo çizen Fenerbahçe, en çok övgü alan takım Beşiktaş’ı maçın geneline yansıyan net oyun üstünlüğü ile 2-0 mağlup etmeyi başardı.
Sezon geneli olarak Fenerbahçe kadro kalitesi ve derinliği olarak kâğıt üzerinde ligin en kaliteli ve kalibreli kadrosuna sahip. Beşiktaş ise sezon içinde bu haftaya gelene kadar ve bu maç öncesinde saha içinde galibiyete yakın gözüken taraftı.
Maça başlayan Beşiktaş kadrosu en doğru kadro gözükürken, Fenerbahçe teknik sorumlusu İsmail Kartal, Alper ile doğru bir hamle yaptı. Bu hamle sayesinde henüz üçüncü dakikada skor üreterek sonuca gitti.
İsmail Kartal’ın diğer iki tercihi ise tartışmalıydı; Beşiktaş maçlarının en skorer ismi Sow’u yedek bırakan İsmail Kartal, Emenike ve Kuyt tercihi ile maça başladı. Bu tercih “güç” ve “üretkenlik” arasındaki seçimi güçten yana kullanmak anlamına geliyordu. Diğer bir ifade ile Emenike ve Kuyt üretkenliklerini maça yansıtmak zorundaydılar, zira Kuyt pek olmasa da Alper ve Emenike üretkenliklerini sahaya yansıtınca Fenerbahçe skor üretebildi, aslında çok daha fazla pozisyon üretse de, gerek Emenike’nin oyun disiplinindeki ve ciddiyetindeki gedikler, gerek kaleci Tolga’nın kurtarışları farkın açılmamasındaki temel iki etken oldu.
Beşiktaş özellikle göbekten duvar pasları ile Oğuzhan önderliğinde pozisyon kovalayan, Ba’nın sırtı dönük oyunu ve skora katkısı ile sonuca giden bir tempo takımı. Daha da önemlisi Beşiktaş’ın en önemli özelliği önde baskı yaparak baskı ile topu kazanması, ve hücum hattında hızlı bir şekilde kaleye gidebilmesi.
Bunun karşısında maçın genelinde Fenerbahçe bu sezonun hastalığı temposuz pas oyununu yapmakla yetinmedi, Raul, Emre, Alper ve Mehmet Topal ile önce ve önde baskı kurarak rakibine bu şansı pek tanımadı. Alper, Emenike ve Caner’in dikine topla koşuları ile etkili oldu. Böylece özellikle maçın ilk bölümünde pozisyonları bulan taraftı. Fenerbahçe bu önde baskıyı yapamadığında, yani kendi sahasına gömüldüğü anlarda ise Beşiktaş pres ile kazandığı toplar ile şans yakalasa da, bir kenar topu dışında Volkan’ı çok zorlayan şut denemesinde bulunamadı. İlk yarının sonunda Olcay’ın kırmızısı ile eksik kalan Beşiktaş ise kendi işini zorlaştırırken,rakibine kolaylık sağladı.
İkinci yarı ise, Fenerbahçe gereksiz rölanti oyununa dönerek, eksik rakibine oynama fırsatı sağladı. Buna rağmen Beşiktaş rakip kalede tehdit oluşturacak pozisyona giremezken, Fenerbahçe Emenike, Kuyt, Raul ve Gökhan ile pozisyonları değerlendiremedi.
Sonuç olarak Fenerbahçe, daha formda olan Beşiktaş’tan 3 puanı ve liderliği aldı. Fenerbahçe pozisyon, topa hâkimiyet ve oyuna hükmetme anlamında hak ettiği bir maçı kazandı!
Koşu mesafeleri ve diğer maç verilerinde bu tablo net olarak gözüktü. Bu sonuçlarda öne çıkan ana etken ise, rakibinin form tutmuş kadrosu ve dinamizmine rağmen, Fenerbahçe futbol takımının derbi tecrübesi ve pratiğini sahaya yansıtmasıydı.
SERHAT KILIÇ | UKRAYNA HABER – [email protected] @serhat5407
