Ukrayna Savaşı Sayılarla
Ukrayna Savaşı Sayılarla
Ukrayna'daki savaşın birinci yılında Rusya'nın kayıpları.
Haberler

Adevviye Meydanı’nda katledilen uluslararası gazetecilik…

SBF Basın Yayın Yüksek Okulu’nda okurken…

Berlin Uluslararası Gazetecilik Enstitüsü, Tokyo Gazeteciler Birliği’nde gazetecilik eğitimi alırken…

BBC’de…

Deutcshe Welle’de…

İsveç Radyosu’nda gazeteci olarak çalışırken…

Atina’da ve;

Dünyanın dört bir yanında Associated Press, Reuters, UPI, Agence France Press muhabirleriyle paslaşarak çalışırken…

Washington Post, New York Times, Le Monde, Financial Times temsilcileriyle aynı haberin peşinde koşarken…

18 yaşından beri kutsallık atfederek öğrendiğim gazeteciliğin “uluslararası standartlarının bu derece iki yüzlü, bu derece çifte standartlı, bu derece riyakar, bu derece uluslararası kapital ve siyasi çıkar endeksli” olduğunu konduramamıştım…

***

Ulusal medyalardan söz etmiyorum…

Yandaş, candaş medyalardan…

Otosansür uygulayanlardan, haberi görmeyenlerden…

Tetikçilik yapanlardan…

Etikçi görünüp olayları fiştekleyenlerden…

Gösteriler olurken penguen belgeseli yayınlayanlardan…

Hiçbir şey olmamış gibi, manzara görüntüleri eşliğinde müzik yayını yapanlardan…

Gösteriler durulur gibi olurken, canlı yayınlarla bağlanıp, “nerede hareket orada bereket” sloganıyla kitleleri yeni eylemlere teşvik edenlerden…

Onlardan söz etmiyorum…

Onlarla ilgili söyleyeceklerimi zaten söylüyorum…

Zamanı gelince daha fazlasını da söyleyeceğim…

***

İtiraf etmeliyim ki;

Batı dünyasının gazetecilik standartlarını idealize eden bir gazeteci olarak, Mısır’da Mursi’ye yapılanları “dünyaya haber diye veren uluslararası medya organlarının çifte standartlı, olayları sahtekarca gizleyen, riyakarca çarpıtan” tutumları, beni uluslararası gazetecilik normları açısından çileden çıkarıyor …

Yeter kendimi ve kendimizi aldattığımız…

Uluslararası medya denilen şey, bağlı bulunduğu merkezlerin çıkarlarına göre yayın yapan, haberi büyütürken ya da yok sayarken gizli çıkar saikleriyle hareket eden, uluslararası gazetecilik standartlarını ustaca “çıkarların arkasına” alan, kamuflajı bol bir yayıncılık anlayışı…

Mısır olaylarında bunu açıkça gösteriyorlar…

***

Mursi’ye tepkinin yoğunlaştığı Tahrir Meydanı’nda bütün güçleriyle varlar…

Askeri darbeyle devrilen Mursi’yi “almadan gitmeyeceğini” söyleyen milyonların toplandığı Adevviye Meydanı’nda ise yoklar…

Haber manipülasyonunda usta oldukları için var gibi görünüyorlar, fakat yoklar…

Tahrir Meydanı’ndan yaptığın canlı yayının, on mislini Adevviye Meydanı’ndan yapmaları gerekmez mi, objektif gazetecilik normları uyarınca?..

Adevviye Meydanı’nda iktidardan zor kullanılarak düşürülmüş bir lideri protesto gösterileriyle kurtarmaya çalışan milyonlar var?..

– “Mursi’yi almadan gitmeyeceğiz…” diyorlar…

Bu her bir detay büyüteç altına alınarak gösterilmez mi?..

Hayır göstermiyorlar…

Ne yapıp edip Mursi’nin siyasi hayatını bitirmeye ahdetmişler…

***

Uluslararası medya Gezi Parkı olaylarını verirken önceleri doğru yapıyordu…

Gerçekten gazetecilik, olayları bütün yönleriyle tarafsız ve adil vermeleriydi…

Sadece bir iki soru muallaktaydı?..

– “Hiçbir olay olmadığı halde, Reyhanlı’da CNN Canlı yayın aracının ne işi vardı?.. O canlı yayın aracı hangi olayların olmasını bekliyor ya da olmasını tetikliyordu?..”

– “Taksim’e birkaç canlı yayın ekibini birden yerleştirecek kadar, bol keseden hareket eden CNN, sonraki günlerde niye olayları dakika dakika izlemekten vazgeçti?..

Bu muydu uluslararası gazetecilik standardı?..”

***

Türkiye’de bir çevre var…

Uluslararası medyayı “bilirkişi imişçesine pompalayan”, onu sınıflar üstü ve ideolojiler üstü bir varlıkmış gibi göstermeye gayret eden…

Uluslararası medyanın, sınıflar üstü ve ideolojiler üstü olmadığını, gayet ustaca uluslararası çıkarlara ve kapitale hizmet ettiğini bilerek yapıyorlar bunu…

Onu “karar merci bir üst konuma” yerleştirerek, kamuoyu algısı yaratmaya çalışıyorlar…

Ulusal iktidarların gücüyle olayları objektif görmeyen, saklayan, sessiz kalan medya demokrasiler için büyük bir arızadır…

Ancak dikkatleri sürekli bu “arıza”ya çekip, “uluslararası büyük oyunu” gözlerden uzak tutmak, ise riyakar bir “sihirbazlık becerisidir…”

Yandaş basından yana sakın olmayın…

Fakat bu kirli sihirbazlık oyununa da kanmayın…

MISIR’DAKİ DİRENİŞ ORTADOĞU’NUN GELECEĞİNİ BELİRLEYECEK…

Mısır’daki direniş bölgede bundan sonra vuku bulması muhtemel askeri darbelerin geleceğini belirleyecek…

Eğer direniş karşısında askeri yönetim geriler ve çekilmek zorunda kalırsa, bu bir içtihat oluşturur…

Keza, Ortadoğu’da siyasi iktidarlara yönelik, demokratik protestolar, özgürlük talepleri, barışçıl hareketler başarı kazandıkça, “Bu ülkelerdeki demokrasi gelişecek…”

Demokratik gösterilerin iktidarların tutumları üzerindeki başarısı da demokratik içtihadı güçlendirecek…

İslam ülkelerine demokrasi, bir taraftan demokratik gösteriler ve barışçıl talepler etrafında toplanan kitlesel hareketler, diğer yandan da iktidarların zor ve kuvvet yoluyla devrilmesini önleyecek yığınsal hareketlerle sağlanacak…

Demokrasi zor ve meşakkatli bir yol… Kimse Batı istediği ya da istemediği için demokrasiyi istemiyor…

Biz kendimizin ve halkımızın demokrasiyi hak ettiğine inandığımız için, çocuklarımız mutlu bir gelecekte yaşasın, Türkiye uluslararası standartlarda dünya birinci liginin en tepesinde yer alsın diye bu hayat biçimini arzu ediyoruz…

Ne yaparlarsa yapsınlar, bunu sağlayacağız…

REHA MUHTAR | VATAN – [email protected]

Ukrayna Haber

Ukrayna'nın, ilk Türkçe haber sitesi.

İlgili Makaleler

Bir Cevap Yazın

Başa dön tuşu
Ukrayna Savaşı Sayılarla
Kapalı

Reklam Engelleyici Algılandı

BU HABERLER YAZILIRKEN NE MİLYARDER SERMAYE SAHİPLERİNDEN, NE DE ÇIKAR ÇEVRELERİNDEN DESTEK ALMIYORUZ… LÜTFEN REKLAM ENGELLEYİCİYİ DEVRE DIŞI BIRAKARAK SİTEMİZDEKİ GERÇEK HABERCİLİĞE DESTEK OLUNUZ... BU REKLAMLARA TIKLAYARAK GAZETECİLERİN BAĞIMSIZ OLMASINA YARDIMCI OLUNUZ... BAŞKA GELİRİMİZ YOK. DESTEĞİNİZ İÇİN, TEŞEKKÜR EDERİZ. PAYPAL: [email protected]