“Bahtıgül Abla bütün işlerim ters gidiyor”
Talihsiz: Bahtıgül Abla senin adın Bahtıgül imiş ama benim talihim bana hiç gülmedi. 21 yaşındayım. Ne yapsam işlerim terse gidiyor… Ne etsem olmuyor… Bütün işlerim sakat ne olacak bu halim bilmiyorum? Ya ne bilim elimi attığım iş kuruyor… Canıma kıymak istedim onu bile beceremedim… İşin aslı senden de ümidim yok ama ha, iş olsun hem bana hem sana diye yazdım. 
Bahtıgül Abla: Ah, Talihsiz evladım bu dünyadaki talihsiz olman dert değil. İmtihan derim geçerim. Ama senin bu canına kıyma muhabbetin içime dert oldu. Evladım, hiç Allah’a, ahrete inana bir kişi canına kıyar mı? Bu dünyadaki dertlere sabredemiyorsun, cehennem ateşine nasıl sabredeceksin? Allah sana bir şans daha vermiş. Demek ki Allah’ın sevdiği kulusun. Titre ve kendine gel. Şimdi canına kıymaya teşebbüs ettiğin için suratına okkalı bir abla tokadı atayım. Yüzündeki beş parmak izine bakıp şu aşağıdaki beş maddeyi hatırlarsın.
Birincisi, her şey imtihandır, bunu unutma. Biz bu dünyaya imtihan olmaya geldik.
İkincisi, olaylara bakış açını değiştirmeye çalış. Mesela hep güzel görmeye, güzel yorumlamaya gayret et. Göreceksin dünyan farklı bir boyuta geçecek.
Üçüncüsü, dua etmenin sırrına eriş evladım. Dua öyle sırlı bir anahtar ki her kapıyı açar. Bir gün Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem, mescide girdiğinde Ebu Ümame isminde bir sahabenin mahzun bir şekilde oturduğunu gördü ve sordu: “Namaz vakti değil, neden bu saatte buradasın?”
Ebu Ümame; “Ya Resulallah, içimde bir sıkıntı var ve borçluyum” dedi.
Bunun üzerine Allah Resulü; “Sana, üzüntünü giderecek, borcunu ödemene vesile olacak bir dua öğreteyim mi?” buyurdu.
Evet diyen Ebu Ümame’ye sabah akşam okuması için şu duayı öğretti: “Allah’ım, üzüntüden kederden, acizlikten, tembellikten, korkaklıktan, cimrilikten, borç altında kalıp ezilmekten ve insanların beni ezmesinden sana sığınırım”
Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem tarafından bu sahabeye öğretilen üzüntüye, fakirliğe, tembelliğe karşı okunması tavsiye edilen duayı sabah ve akşam oku. İnşallah evladım gönlün, sinen, kısmetin ve işlerin açılır.
Dördüncüsü, iyilik yapmaktan geri durma. İyilik atılan bir bumerang gibidir döner dolaşır yine senin eline gelir. İyilik iyiliktir zerresine kadar hesabı tutulur. İnşallah ötede birer mükâfat olarak önüne de çıkar.
Beşincisi, dostlarından arkadaşlarından çok da ayrı kalma. O dost meclisleri, sohbetler ve görüşmeler mutlaka seni rahatlatacak ve içine huzur yağacaktır. Ayrıca bu fırsatlarda samimi olduğunu arkadaşlarınızla dertleşir, içiniz döker rahatlarsın. Ama dostlarına da dikkat etmen lazım güzelim. Dost var adamı alır yerin dibine batırır, dost var adamı alır göklere çıkartır.
Başa dönersek her şeyin yine bir imtihandan ibaret olduğunu unutma. Sana bu bahşedilen ikinci şansı iyi değerlendir. Sigara içiyorsan bırak onun yerine ağzına bir sakız at. İçki bütün kötülüklerin anasıdır varsa öyle kötü bir alışkanlığın onu da bütün kötü alışkanlıklarını da terk et.
Canına kıyamadığın ve hala hayatta kaldığın için Allah’a şükret. Ve Kuran’dan bu ayete de (Furkân sûresi, 25 / 58) kulak ver: “Öyleyse sen ölmeyen, o mutlak hayat sahibi Allah’a dayan ve O’nu hamd ile tesbih et.”
Yeniden doğduğun bu hayatta başarılar dilerim. Bir derdin olursa yazmaktan çekinme.
Bahtıgül.
