Birkaç ülke dışında dünya takas anlaşmasının arkasında
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ramin Mihmanperest, Türkiye ve Brezilya’nın girişimleriyle imzalanan takas anlaşmasının, Batı ile ülkesi arasındaki nükleer sorunun aşılması yolunda işbirliği zemini oluşturduğunu belirtti. 
“Birkaç ülke dışında dünya, takas anlaşmasının arkasında” diyen İranlı sözcü, İstanbul’dan Batı’ya “Bu fırsatı kaçırmayın” çağrısı yaptı.
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ramin Mihmanperest Türkiye ve Brezilya arabuluculuğunda İran ile geçen hafta imzalanan uranyum takas anlaşmasına dair Tahran Deklarasyonu’na birkaç ülke hariç tüm dünyanın destek verdiğini ifade ederek, dünya kamuoyunda Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulu ve Viyana Grubu üyelerinin bu anlaşmaya olumlu yaklaşım sergilenmesinin beklendiğini söyledi.
İran’ın İstanbul Başkonsolosluğu’nda gazetecilerle bir araya gelen Mihmanperest, ABD’nin başını çektiği, İran’a yeni yaptırımlar uygulanmasını destekleyen birtakım ülkeler dışında, tüm dünyanın imzalanan anlaşmanın arkasında durduğunu belirtti. Geçtiğimiz günlerde Tacikistan’da yapılan İslam Konferansı Teşkilatı (İKT) Dışişleri Bakanları Toplantısı’nda anlaşmaya destek mesajı çıktığını hatırlatan sözcü “İKT’ye üye 57 ülke bu anlaşmayı himaye ediyor. Bahane peşinde birkaç ülke dışında, Tahran Deklarasyonu konusunda istekliler. Bu ülkelere (bildiriye karşı çıkan ülkelere) tavsiyem, bu deklarasyonu dikkatlice incelesinler.” şeklinde konuştu.
ANLAŞMA İŞBİRLİĞİ FIRSATI SUNUYOR
Anlaşmanın imzalanmasının hemen ardından İran’ın nükleer zenginleştirme çalışmalarına devam edeceğine yönelik açıklamasının Batı’yla İran arasındaki güven bunalımını artırıp artırmayacağına dair gazetecilerin yönelttiği ısrarlı sorulara cevap vermekten kaçınan Mihmanperest, imzalanan anlaşmanın kabulüyle olumlu bir atmosfer oluştuğunu söylemekle yetindi. Anlaşmaya İranlı milletvekillerinden bazı tepkiler gelmesine rağmen İran meclisinin desteğini aldığını bildiren Mihmanperest, atılan adımın geri çekilme olarak algılanmadığını belirtti. Tahran bildirisinin imzalanmasıyla sorunun çözümüne yönelik olumlu bir atmosfer oluştuğunu vurguladı.
Ekim ayında benzer bir takas anlaşmasının İran tarafından reddedilip, Türkiye ve Brezilya’nın yedi ay sonra önerdikleri anlaşmayı kabul etmelerinin zaman kazanmaya yönelik hamleler olduğuna dair iddiaların hatırlatıldığı Mihmanperest, ekim ayında gündeme gelen anlaşmanın detaylarında belirsizlik olduğunu söyledi. İran’ın o zaman da takasa ‘evet’ dediğinin altını çizen sözcü, karşı taraftan yapılan ‘İran’ın askerî amaçlı nükleer programını bir sene geciktirmeyi başardık.’ beyanatı üzerine anlaşmadan vazgeçtiklerini açıkladı. “Bu açıklamalardan anlaşılan onların derdinin takas değil siyasi propaganda olduğudur.” diyen İranlı diplomat, Türkiye ve Brezilya’nın takas anlaşmasının garantiye alınması için itibarlarını ortaya koyduğunu sözlerine ekledi.
Anlaşmanın uygulanması halinde İran’ın Türkiye’ye emanet edeceği 1.200 kg uranyumun ülkenin nükleer kapasitesinin ne kadarını oluşturduğuna yönelik bir soruya karşılık veren Mihmanperest, takas sonucu elde edilecek 120 kg zenginleştirilmiş uranyumun Tahran Nükleer Araştırma Merkezi’nde yürütülen insanî amaçlı çalışmaların ihtiyacını karşılayacağını söyledi.
Tahran nükleer reaktörünün 50 yıl önce ABD tarafından kurulduğunu hatırlatan Mihmanperest, Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması’nın (NPT) hedeflerine ulaşmada başarısız olduğunu söyledi. İranlı sözcü, ABD’nin elindeki nükleer silahların dünyayı 5 defa yok etmeye yeteceğini öne sürerek, imzalanan anlaşmanın dünyada daha adil bir işbirliği fırsatı oluşturduğuna dikkat çekti.
ZAMAN
